İş kazaları ve meslek hastalıkları, iş ve sosyal güvenlik hukukunun en önemli konularından biridir. Nitekim 2012 yılından beri ülkemizde ayrı bir öneme kavuşturulan iş sağlığı ve güvenliğinin temelini de iş kazaları ve meslek hastalıklarını önleme amacı oluşturmaktadır. Ancak iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi sadece mevzuat düzenlemeleri ile mümkün değildir. Bunun için mutlaka toplumsal bir iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yerleşmesi kaçınılmazdır. İş sağlığı ve güvenliği düzenlemeleri, iş kazaları ve meslek hastalıklarının ortaya çıkmasını engelleme yönünde kurallar ortaya koyarken özellikle sosyal güvenlik mevzuatında, iş kazaları ve meslek hastalıklarının vukuu bulmasından sonra ortaya çıkabilecek muhtemel
sonuçlar hususunda düzenlemeler yer almaktadır. Ancak her iş kazası ve meslek hastalığı olayının kendine özgü niteliklerinin bulunması nedeniyle bu düzenlemelerin de her olay için farklı şekilde ele alınması ve yorumlanması gerekmektedir. Kitabımızda, iş kazası ve meslek hastalığı sayılan haller, iş kazası ve meslek hastalıklarının bildirimi, tespiti ve soruşturulması, bu konularda ortaya çıkan yaptırımlar ve çözüm yolları, iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucunda sigortalıya ve hak sahiplerine sağlanan haklar, bu hakların parasal tutarının hesaplanması, iş kazaları ve meslek hastalıklarının ortaya çıkmasında kimlerin sorumlu olduğu, rücu ve kusur tespiti konuları ayrıntılarıyla ele alınmıştır. Ayrıca yeni bir uygulama olan iş kazası prim teşviki uygulaması da kitabımız içeriğine eklenmiştir. Tüm bu konular açıklanırken okuyuculara ve araştırmacılara yol gösterecek örneklere ve yargı kararlarına yer verilmiştir. Kitabımız bu yönleriyle iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri, hukukçular, sosyal güvenlik müşavirleri, mali müşavirler, insan kaynakları çalışanları, üniversite öğrencileri ve diğer tüm ilgililer için başucu kaynağı niteliğindedir.
