Boşanma Davaları

Stok Kodu:
9786255569554
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
780
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2025-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
%3 indirimli
1.495,00TL
1.450,15TL
Taksitli fiyat: 1 x 1.450,15TL
Havale/EFT ile: 1.377,64TL
9786255569554
398819
Boşanma Davaları
Boşanma Davaları
1450.15

Mustafa KIRMIZI ( Avukat )

 

İÇİNDEKİLER

DÖRDÜNCÜ BASKIYA ÖNSÖZ . 5

ÜÇÜNCÜ BASKIYA ÖNSÖZ . 7

İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ  9

ÖNSÖZ  11

BİRİNCİ BÖLÜM

BOŞANMA DAVALARI

BOŞANMA DAVALARI . 47

GENEL OLARAK 47

BOŞANMA SEBEPLERİ . 49

Zina . 51

Hayata Kast ve Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış . 67

III. Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme . 73

Terk . 76

Akıl Hastalığı 99

Evlilik Birliğinin Sarsılması 104

Yasal dayanak . 104

Açıklamalar . 105

Genel Olarak 105

Evlilik Birliğinin Ortak Hayatı Sürdürmeleri

Kendilerinden Beklenmeyecek Derecede Temelinden

Sarsılmış Olması Nedeniyle Boşanma . 105

Anlaşmalı Boşanma . 143

Boşanmanın Reddinden Sonraki bir (Üç) Yıllık Sürede

Ortak Hayatın Kurulamamış Olması Nedeniyle

Boşanma . 165

DAVA . 172

Konusu 172

Boşanma ve Ayrılık Davalarında Yetkili Mahkeme . 172

Yerleşim Yerleri Türkiye’de Bulunan Türk Vatandaşlarının

Davalarında . 172

İçindekiler

14

Yerleşim Yerleri Türkiye’de Bulunmayan Türk

Vatandaşlarının Davalarında . 178

III. Geçici Önlemler  179

KARAR 180

Boşanma veya Ayrılık . 180

Ayrılık Süresi 184

III. Ayrılık Süresinin Bitimi  184

Boşanan Kadının Kişisel Durumu . 186

Boşanmada Tazminat ve Nafaka . 193

Maddi ve Manevi Tazminat 193

Yoksulluk Nafakası . 235

Tazminat ve Nafakanın Ödenme Biçimi . 270

Yetkili Mahkeme . 284

Zamanaşımı . 288

Mal Rejiminin Tasfiyesi 291

Boşanma Halinde 291

Ayrılık Halinde . 291

VII. Miras Hakları . 291

VIII. Çocuklar Bakımından Ana Babanın Hakları . 294

Hakimin Takdir Yetkisi 294

Durumun Değişmesi . 316

BOŞANMA KARARINDA BULUNMASI GEREKENLER 324

BOŞANMADA YARGILAMA USULÜ 328

BOŞANMA TARİHİ . 332

YABANCILIK UNSURU TAŞIYAN BOŞANMA ve

AYRILIK DAVALARINDA UYGULANACAK HUKUK . 332

İKİNCİ BÖLÜM

NAFAKA DAVALARI

NAFAKA DAVALARI  337

BAKIM NAFAKALARI . 337

Tedbir Nafakası . 337

İştirak Nafakası . 347

III. Yoksulluk Nafakası . 363

İçindekiler

15

Ana-Babadan İstenebilecek Bakım Nafakaları . 368

Ayrı Yaşamaya Hakkı Olan Eş Tarafından İstenecek Nafaka 378

YARDIM NAFAKASI 388

NAFAKAYA DAVA TARİHİNDEN İTİBAREN

HÜKMEDİLMELİDİR  391

BİRİKMİŞ NAFAKA ALACAĞI İÇİN EMEKLİ MAAŞI

ÜZERİNE HACİZ KONULABİLİR . 391

NAFAKA DAVALARINDA İSTİNAF VE TEMYİZ SINIRI

VEKALET ÜCRETİ . 392

NAFAKA DAVALARINDA GÖREVLİ ve YETKİLİ

MAHKEME . 393

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

VELAYET, VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ VE KALDIRILMASI,

ÇOCUK İLE KİŞİSEL İLİŞKİ, ORTAK VELAYET, VELAYET

SAHİBİ ANNENİN ÇOCUĞUN SOYADININ KENDİ SOYADI

OLMASINI İSTEMESİ

VELAYET . 401

GENEL OLARAK 401

Koşullar . 401

Ana ve baba evli ise 402

III. Ana ve baba evli değilse . 403

Üvey çocuklar . 403

Boşanma yargılama sürecinde ve boşanma halinde velayetin

tevdii . 403

VELAYETİN KAPSAMI . 410

Genel olarak 410

Eğitim 410

III. Dini eğitim  410

Çocuğun temsil edilmesi . 411

Çocuğun fiil ehliyeti 411

Çocuğun aileyi temsil etmesi 411

VII. Çocuk ile ana ve baba arasındaki hukuki işlemler . 411

ÇOCUĞUN KORUNMASI 411

Koruma önlemleri . 411

İçindekiler

16

Çocukların yerleştirilmesi . 411

III. Velayetin kaldırılması . 412

Genel olarak 412

Ana veya babanın yeniden evlenmesi halinde/Velayetin

değiştirilmesi . 412

Velayetin kaldırılması halinde ana ve babanın

yükümlülükleri  414

Durumun değişmesi 414

ÇOCUK İLE KİŞİSEL İLİŞKİ 436

Ana ve Baba ile . 436

Kural . 436

Sınırları . 440

Üçüncü Kişiler İle . 441

III. Yetki  442

ORTAK VELAYET 442

BOŞANAN KADININ, EVLİLİK BİRLİĞİ İÇERİSİNDE

DOĞAN VE VELAYETİ KENDİSİNE AİT OLAN

ÇOCUĞUNUN BOŞANDIĞI KOCASININ DEĞİL

KENDİSİNİN SOYADINI KULLANMASINA İZİN

VERİLMESİNİ TALEP ETMESİ . 450

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

AİLE MAHKEMELERİNDE UYGULANACAK

USUL HÜKÜMLERİ

AİLE MAHKEMELERİNDE UYGULANACAK USUL

HÜKÜMLERİ . 463

4787 Sayılı Yasadaki düzenleme . 463

Usule İlişkin Yargıtay Kararlarından Örnekler 465

Velayetin değiştirilmesi nedeniyle hükmedilen iştirak nafakası

nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine

hükmedilemez. . 465

Ön inceleme duruşması usulüne uygun yapılmadan tahkikat

aşamasına geçilerek davanın esası hakkında karar verilmesi

doğru değildir.  468

 

İçindekiler

17

Ön inceleme aşamasında yapılması gereken işlemler

yapıldıktan sonra tahkikata geçilmesi gerekirken ön inceleme

duruşması usulüne uygun yapılmadan tahkikat aşamasına

geçilerek davanın esası hakkında karar verilmesi doğru

değildir.  470

Anlaşmalı boşanma davasında nafaka isteğinden feragat

edilmişse bundan sonra sadece iştirak nafakası istenebilir. . 472

Usulsüz olarak elde edilen bir delil somut olayın özelliğine

göre değerlendirilebilirse de; usulsüz olarak yaratılan bir

delilin hiçbir şekilde delil olarak kabulü olanaklı değildir.  472

Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını

değerden düşürücü bir sebep sayılamaz.  477

Hukuk Genel Kurulu'nun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı

kararında nafaka davalarında temyiz edilebilirlik sınırının

belirlenmesinde, bağlanan yıllık nafaka miktarının

gözetileceği hüküm altına alınmıştır. . 477

Karşılıklı dava açılması durumunda mahkemece, davaların her

biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir- Boşanmaya

bağlı tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin

etmek için de olsa dava konusu olmayan ve eş üzerine kayıtlı

bulunan taşınmazlar üzerine tedbir konulamaz. . 478

Nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka

miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde

düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde

nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu

ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet

kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. . 479

6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla

yürürlükte bulunan HUMK’nun 443/4. maddesine (6100 s.

HMK. m. 367/2) göre aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar

kesinleşmedikçe infaz edilemez. Ayrıca boşanma ilamının

eklentisi olan yoksulluk nafakası, tazminat, vekâlet ücreti ve

yargılama gideri de aynı kurala tabidir. Ancak boşanma ilamı

daha önce kesinleşmiş ise iştirak, yoksulluk nafakası,

tazminat, vekâlet ücreti ve yargılama giderinin takibe

konulabilmesi için nitelikleri gözetildiğinde kesinleşmeleri

gerekli değildir. (HGK. 28.2.2001 tarih 2001/12-206 E.-

2001/217 K.)  480

İçindekiler

18

Davacı kadın dava dilekçesinde tanık da dâhil olmak üzere her

hangi bir delile dayanmadığına göre ön inceleme

duruşmasında hazır ettiği tanıkların alınan beyanları hükme

esas alınamaz. . 482

Velayetin değiştirilmesi davası çekişmesiz yargı işlerindendir. . 482

HMK m. 189/2’ye göre, hukuka aykırı olarak elde edilmiş

olan deliller mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında

dikkate alınamaz. Taraflar arasında geçen bir konuşmanın,

davacı kadınca erkeğin bilgisi olmaksızın kayda alınması

hukuka aykırı olduğundan, bu ses kaydının bulunduğuna

ilişkin tanık beyanlarına da itibar edilemez. . 483

Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar

Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın

aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir

(H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı). . 484

Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce

verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar karar düzeltme

istenebilir. . 484

Kesin hüküm kural olarak hüküm fıkrasına münhasırdır ve

gerekçeye sirayet etmez. Ancak gerekçe, hükme ulaşmak için

mahkemece yapılan hukuki ve mantıki tahlil ve delillerden

ibaret kalmayıp, hüküm fıkrası ile ayrılması imkansız bir

bağlılık içinde bulunuyor ise istisnaen bu kısmında kesin

hükme dahil olduğunu kabul etmek gerekir.  484

İlk hükümde kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası kadın

tarafından temyiz edilmemiş, bu miktar yönünden erkek

yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. . 487

Dayanılmayan vakıalardan dolayı kusur yüklenemez. . 487

Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre dava dilekçesi ve

ön inceleme, tahkikat duruşma günü tebligatını, aynı zamanda

davacının da yerleşim yeri adresi olan adreste ve doğrudan

21/2. maddeye göre yapılmaları nedeniyle geçerli ve usulüne

uygun saymak olanağı yoktur. . 488

Dairemize hitaben ayrı ayrı yazdıkları dilekçe ile davalarından

feragat ettiklerini bildirmişler ise de ilk derece mahkemesince

verilen davacı-karşı davalı kadının davasındaki boşanma

hükmü istinaf yoluna başvurulmadan kesinleştiğinden her iki

tarafın davalarından feragat beyanı boşanma hükmü yönünden

hukuken geçerli sonuç doğurmaz.  489

Tarafların dayanmadığı vakıaların hükme esas alınması

mümkün değildir (HMK m. 25/1). . 490

İçindekiler

19

Mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının

özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli

vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve

değerlendirilmesi sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan

sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. . 490

Davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf talebinde

bulunulmadığı, sadece davalı-karşı davacı erkek tarafından

istinaf kanun yoluna başvurulduğu halde davalı-karşı davacı

erkek aleyhine "Eşine hakaret ettiği" vakıaları erkeğe kusur

olarak yüklenemez.  491

Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye

sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu

bakımdan vekâletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir

(HMK m. 74). . 493

Davacı erkek dava dilekçesinde manevi tazminat talebinde

bulunmamış, süresinden sonra dosyaya sunduğu dilekçesiyle

manevi tazminat talebinde bulunmuş, davalı kadının ise bu

talebe muvafakati olmamıştır. İş bu talepler iddianın ve

savunmanın genişletilmesi niteliğindedir. Davacı erkek

tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de

bulunmamaktadır. O halde, davacı erkeğin manevi tazminat

(TMK. m.174/2) talebi hakkında “Karar verilmesine yer

olmadığına” kararı verilmelidir. . 494

Hakim, verdiği hüküm ile bağlıdır, sonradan hükmün yanlış

olduğu kanısına varsa bile, artık hükmü değiştiremez.  494

6100 sayılı Hukuk muhakemeleri Kanunu'nun 81. maddesi

"Vekilin azli veya istifasının, mahkeme ve karşı taraf

bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu konudaki beyanın

dilekçeyle bildirilmesi veya tutanağa geçirilmesi ve

gerektiğinde ilgilisine yapılacak tebligat giderinin de peşin

olarak ödenmesi zorunludur." hükmünü taşımaktadır. . 495

Davacı kadının açmış olduğu boşanma davasına ilişkin

dosyasının temyiz incelemesinden sonra 25.09.2018 tarihinde,

davalı erkek tarafından Küçükçekmece 4. Aile Mahkemesinde

2018/810 esas sayılı dosya ile boşanma davası açılmış, davalı

erkek tarafından karar düzeltme dilekçesi ile bu husus beyan

edilmiştir. Bu durumda davalı erkek tarafından açılan davanın,

davacı kadın tarafından açılmış olan iş bu dava ile

birleştirilerek, her iki davanın esası hakkında hüküm

kurulması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmektedir.  495

İçindekiler

20

Davacı-davalı erkek tarafından kararın dört yıl gibi uzun bir

süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması, Türk Medeni

Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı

ve "Hakkın kötüye kullanılması" niteliğindedir.  496

Kararın 8 yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra tebliğe

çıkarılması, Türk Medeni Kanun’un 2. maddesinde yer alan

dürüstlük kuralına aykırıdır. . 497

Davacı kadının gerekçeli kararı on bir yıl sonra davalıya

tebliğini istemesi, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer

alan dürüstlük kuralına aykırıdır. . 497

Davacı erkeğin gerekçeli kararın dokuz yıl sonra davalıya

tebliğini istemesi, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer

alan dürüstlük kuralına aykırı olduğunu göstermesi yanında,

davacı erkeğin boşanma isteğinin ve bu yöndeki iradesinin de

samimi olmadığını gösterir. 498

Hakim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın re'sen bir davayı

tetkik ve halledemez (HMK m. 24). . 498

Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu

ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler

incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. . 499

Boşanma davası içerisinde talep edilen ve boşanmanın feri

niteliğinde olan tazminatların ve nafakaların kabul ya da

reddedilen miktarları üzerinden taraflar lehine ayrıca vekalet

ücretine hükmedilemez. . 499

Davada verilen boşanma hükmü temyiz edilmeden

kesinleştiğinden feragat beyanı boşanma hükmü yönünden

hukuken geçerli sonuç doğurmaz.  499

Davacı erkeğin açmış olduğu boşanma davasına ilişkin

dosyasının temyiz incelemesinden sonra 01.07.2016 tarihinde,

davalı kadın tarafından . Aile Mahkemesinde 2016/380 esas

sayılı dosya ile boşanma davası açılmış, davalı kadın karar

düzeltme dilekçesi ile her iki davanın birleştirilmesi

gerektiğini beyan etmiştir. Bu durumda davalı kadın tarafından

açılan davanın, davacı erkek tarafından açılmış olan iş bu dava

ile birleştirilerek, her iki davanın esası hakkında hüküm

kurulması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmektedir.  500

 

İçindekiler

21

Hukuk Genel Kurulunca da ön inceleme duruşması ve

duruşmada yapılması gerekli olan işlemler yapılmadan

tahkikat duruşmasına geçilemeyeceği, bu düzenlemenin

emredici nitelikte olduğu benimsenmiştir. . 501

Bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme

amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili

tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin

sonradan gösterilmesine izin verebilecektir (YHGK.

20.04.2016 tarih, 2014/13-856 E. 2016/523 sayılı kararı).  501

Tarafların karşılıklı dilekçelerini verdikleri aşamada, herhangi

bir sınırlamaya bağlı olmadan uyuşmazlığın genel çerçevesi

içinde iddia ve savunmalarını değiştirebilecekleri kabul

edilmiştir. Bu imkân, sadece cevaba cevap ve ikinci cevap

dilekçesi için söz konusudur. İkişer dilekçeden sonra, hangi ad

altında olursa olsun verilecek dilekçeler, sınırlama ve yasak

kapsamında kabul edilmelidir. . 502

Dava dilekçesi vasiye tebliğ edilmelidir. Vesayet altındaki

kişinin mernis adresine yapılan tebligat usulsüz olup davalının

savunma hakkı kısıtlanmıştır. . 503

Dava dilekçesinin tebliği usulsüz ise davalının savunma hakkı

kısıtlanmıştır.  504

Mahkemece davalı erkeğe kusur olarak yüklenen fiziksel

şiddet, aşağılama ve ilgilenmeme vakıalarına davacı kadın

tarafından dilekçeler aşamasında dayanılmadığından, kusur

belirlemesinde bu vakıalar dikkate alınamaz.  505

Dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan,

usulüne uygun ön inceleme yapılmadan, taraflara birleşen

davaya ilişkin olmak üzere delil sunma imkânı tanınmadan

adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya

devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya

aykırıdır. . 505

Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf

yapılarak hüküm kurulamaz.  506

Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya

bağlıdır. Asıl temyiz isteğinde bulunmayan konularda katılma

yoluyla temyiz isteğinde bulunulamaz.  506

Mahkemece uyuşmazlık konularının tespitinden sonra verilen

süre içinde bildirdiği tanıkları, ikinci tanık listesi sayılamaz.  507

İçindekiler

22

Tarafların anlaştıkları ve ayrıştıkları hususlar tespit edilmeden

delil göstermeleri beklenemez. Şu hâlde, taraflar kural olarak

en geç tahkikatın başına kadar delil gösterebilir ve sunabilirler. . 507

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre ön inceleme

duruşması yapılıp tarafların üzerinde anlaştıkları ve

anlaşamadıkları hususlar belirlenmeden, taraflardan delillerin

ibrazı beklenemez.  508

Cevap dilekçesi mahiyetindeki talebe ilişkin nispi harç

sonradan yatırılmış olsa dahi, bu talebi karşı dava haline

getirmez. . 508

Dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine ilişkin

mazbatada muhatabın adreste bulunmama sebebi tevsik

edilmemiştir (Teb. K. m.23/7). Bu haliyle davalıya dava

dilekçesi ve duruşma gününün tebliği geçersizdir. Bu durum

hukuki dinlenilme hakkını (HMK. m. 27) zedeleyen önemli bir

usul hatasıdır. . 509

Davalının hukuki dinlenilme hakkı (HMK m. 27)

kapsamındaki savunma hakkını kısıtlayacak şekilde

yokluğunda ön inceleme aşamasının tamamlanıp, yargılama

yapılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.  510

Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya

savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK

md.141/1). Davalı ön inceleme aşaması tamamlanana kadar,

davacının sadakatsiz davrandığı vakıasını ileri sürmemiştir.

Mahkemece, usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve

dayanılmayan kadının sadakatsiz olduğu hususu davacıya

kusur yüklenemez.  510

Davalı tarafa bildirilmeden, ön incelemede davacı tanıklarının

dinlenilmesi mümkün değildir.  511

Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.

(6100 s. HMK. m.298/2). . 511

Davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği (HMK m. 150)

taktirde davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına

vekalet ücretine hükmedilmesi zorunludur (HMK m. 323/1,

330, 331/3 vd.).  512

Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra diğer

tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma

genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK. md. 141/1). . 512

İçindekiler

23

Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması

Anayasa hükmüdür (md.141/3). . 512

Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu

ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler

incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. . 513

Dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön

inceleme duruşması yapılamaz.  514

Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan

veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan

adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde

tebligatın yapılması; yapılan tebligatı usulsüz kılar (Teb. K. m.

10/2).  514

Dava dilekçesinde belirtilmeyen vakalara dayanılamaz. . 515

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 309/4

maddesine göre kabul kayıtsız şartsız olmalıdır.  515

Davacı-karşı davalının ön inceleme duruşmasın yapılmadan

önce isimlerini bildirdiği tanık delilinin, dava dilekçesinde

delil bildirmediği gerekçesiyle toplanmaması usul ve yasaya

aykırıdır. . 516

Aynı davanın, aynı sebebe dayalı olarak, aynı taraflar arasında

görülmekte olması halinde derdestlikten söz edilir. . 516

Bozmaya uyan mahkeme, bozmaya uygun karar vermek

zorunda olup, tarafların kesinleşen kusur durumlarına ilişkin

yeniden değerlendirme yapamaz. . 517

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 122. Maddesi

gereğince dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğinin

sağlanması, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 139. maddesi

uyarınca mahkemece dilekçeler karşılıklı verildikten sonra

davalının ön inceleme duruşmasına davet edilmesi yasal

zorunluluk olup, aynı Yasanın 137/2. maddesine göre ön

inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan

tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez.

Mahkemece çekişmeli hususlar belirlenip (HMK md. 140/3)

ön inceleme duruşmasının bittiği tespit edildikten sonra

tarafların tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunludur

(HMK.md. 147). . 517

 

İçindekiler

24

Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış bir tanık

ismi bildirmiştir. Ön inceleme duruşmasından önce de

09.04.2013 tarihli cevaba cevap dilekçesi ve delil listesiyle

diğer tanıklarının isimlerini bildirdiğinden bu liste ikinci tanık

listesi olarak kabul edilemez. . 518

Usulüne uygun olarak yapılacak ön inceleme tamamlanmadan

ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat

için duruşma günü verilemez (HMK m. 137). . 519

Tahkikat için ayrı bir duruşma günü tayin edilerek davalıya

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147.

maddesinde gösterilen şekilde davetiye gönderilip yargılamaya

devam edilmesi gerekir. . 520

Davacı, ön inceleme aşaması tamamlanana kadar, davalının

sadakatsiz olduğu vakıalarını ileri sürmemiştir. Mahkemece,

usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve dayanılmayan

vakıalar davalıya kusur olarak yüklenemez.  520

Mahkemece, usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve

dayanılmayan bir vakıa esas alınarak davalıya kusur

yüklenemez. . 521

Mahkemece, usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve

dayanılmayan bir vakıa esas alınarak davalı-davacıya kusur

yüklenemez. . 521

Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan

tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez

(HMK m. 137). . 522

Konusuz kalan bir dava hakkında "karar verilmesine yer

olmadığına" karar verilmesi gerekmekle birlikle; bu davayı

açanın dava açmakta haklı olup olmamasına bağlı olarak

yargılama gideri ve vekalet ücretiyle ilgili hangi tarafın

sorumlu tutulacağına da karar verilmesi gerekir. . 523

Davacı-karşı davalı taraf, dava dilekçesinde, tanıklarını hangi

vakıaya dair dinleteceğini belirttiği dilekçesinde ve

yargılamanın hiçbir aşamasında "eşinin şiddet uyguladığı"

vakıasına dayanmadığı halde, mahkemece bu yöndeki tanık

beyanı esas alınarak usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve

dayanılmayan bir vakıayı sabit kabul edip kocaya kusur

yüklenmesi doğru olmamıştır.  523

İçindekiler

25

Aynı mahkemede açılmış olan davalar, aralarındaki bağlantı

sebebiyle, davanın her aşamasında, talep üzerine veya re'sen

(kendiliğinden) birleştirilebilir (HMK m. 166/1).  524

Davacının, adli yardım talebi incelenip karara bağlanmadan,

tebligat giderini yatırması beklenemez. . 525

Tahkikatın ön inceleme sonuç tutanağı esas alınarak

yürütülmesi emredici hükümdür (HMK md. 140/3). . 525

Görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine,

davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön

inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi

durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme

tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda

tamamına hükmolunur.  525

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 186/1 maddesine göre

mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve

hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır

bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Davacıdavalı kadın vekiline sözlü yargılama günü için davetiye

çıkarılmadan yokluğunda hüküm kurulması hukuki dinlenilme

hakkına (HMK.m.27) aykırıdır. . 526

Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra

davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde,

yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder (HMK. md.

331/2).  526

Davalı, ön inceleme duruşmasından önce süresinde olmayan

cevap dilekçesi ile de olsa, tanıklarını bildirdiğine göre,

gösterilen bu tanıklar usulünce çağırılıp dinlenmeli ve tüm

deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre

karar verilmelidir. . 527

Davalının bilinen en son adresi araştırılmadan dava

dilekçesinin doğrudan mernis adresine tebliği de usulsüzdür. . 528

Davacı, ıslah yoluyla, dayandığı vakıaları değiştirebilir veya

davaya yeni vakıaları dahil edebilir. Evvelce göstermiş olsa

bile, davaya kattığı bu yeni vakıalara ilişkin delil de

gösterebilir. Bu halde, ikinci tanık listesi verilemeyeceğine

ilişkin yasağa (HMK. m. 240/2) dayanılarak, gösterilen bu

tanıkların dinlenmesinden kaçınılamaz. . 528

Davalıya delil bildirmesi için verilen kesin sürenin hak

düşümüne yol açması için davalıya tebliğ zorunludur.  529

İçindekiler

26

Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar

verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın

açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre, yargılama

giderlerini takdir ve hükmeder.  529

Karşı dava da müstakil bir davadır. Mahkeme karşı davayı da

(olumlu veya olumsuz) bir karara bağlamakla yükümlüdür. . 530

Kadının davasında verilen boşanma hükmü temyiz

edilmeksizin kesinleşmekle erkeğin boşanma davası konusuz

kalmıştır 530

Davacı ikinci yenileme dilekçesinden ve duruşma gününden

haberdar edilmeden (HMK m. 150/4) davanın esası hakkında

hüküm kurulması; davalının hukuki dinlenilme hakkına (HMK

27) aykırıdır. 530

Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl

olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (HMK md. 255).  531

Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Ayrı

bir davanın konusu olabilecek bu tür davadan sonra

gerçekleşmiş olaylara dayanılarak boşanmaya karar verilemez.  531

Delil, çekişmeli vakıaların ispatı için gösterilir (HMK md.

187/1). Ön inceleme duruşması yapılmadan, tarafların

üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar

belirlenmeden, taraflardan delillerini sunması beklenemez.  532

Hangi işlemler için ve ne miktar avans talep edildiği buna

ilişkin ara kararda gösterilmemiş ise, verilen kesin süre sonuç

doğurmaz. . 532

Feragat o iradenin açıklandığı anda kesin hükmün sonuçlarını

doğurur (HMK md. 307-312).  533

Birleştirme kararını, talep halinde ancak ikinci davanın

açıldığı mahkeme verebilir.  533

Usulsüzlük ileri sürülmediğine göre, tebligatın yapılmış

olduğu kabul edilir.  533

Davada, davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia

dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmıştır. Bu

durumda mahkemece yapılacak iş; Türk Medeni Kanunu’nun

ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56. maddesi

uyarınca davalının vesayet altına alınmasının gerekip

gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun

sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden

ibarettir.  534

İçindekiler

27

Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın

her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür.  534

Boşanma kararında yer alan boşanma sebebiyle hüküm altına

alınmış olan bir para alacağı, hükmün boşanmaya ilişkin

bölümü kesinleşmemişse icra edilemez. Boşanma kısmı

kesinleşmiş ise, para alacağına ilişkin bölümün icra olabilmesi

için bu bölümün kesinleşmiş olmasına lüzum yoktur. . 535

Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe

muttali olmuş ise muteber sayılır. Bu durumda muhatabın

beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur (Teb, K. md. 32).  536

Tanığın davalının yakını olması, tek başına tanık beyanını

değerden düşürücü bir olgu değildir.  536

Ön inceleme duruşması yapılmadan, tarafların üzerinde

anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar belirlenmeden,

tarafların tanık listesi vermeleri beklenemez. . 536

6100 sayılı HMK “İspat hakkı” başlığını taşıyan 189/2.

maddesinde; “hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller

mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz”

hükmü ile açıkça hukuka aykırı olarak elde edilmiş delilerin

ispat gücü olmayacağı kabul edilmiştir. . 537

Feragatten dönülmesi mümkün değildir.  539

Yetki uyuşmazlığı çözülmedikçe feragat sebebiyle hüküm

tesis edilemez. Feragat sebebiyle dava ancak yetkili

mahkemece karar bağlanabilir.  539

Boşanmanın fer'isi niteliğinde olan ve bağımsız açılan maddi

ve manevi tazminat istekleri nispi harca tabidir.  540

Boşanma davasıyla birlikte veya bu dava içinde talep edilen

boşanmanın fer'isi niteliğindeki tazminatların reddedilen

bölümü üzerinden davalı yararına vekalet ücretine

hükmedilemez. . 540

Davalar birleştirilerek görülmüş olsa dahi, her dava bağımsız

niteliklerini korurlar ve birleştirilen davaların her biri hakkında

ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir.  541

Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu

ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler

incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. . 541

Boşanma protokolünün uygulanmasına dair davaya bakmakta

Aile mahkemesi görevlidir.  541

İçindekiler

28

Davacı tarafın dava dilekçesinde, davalının adresini göstermiş

olması bu nedenle dava dilekçesinde bulunması zorunlu

unsurun dilekçede belirtilmiş olduğu göz önüne alınarak

davalının tebligata yarar açık adresinin mahkemece

araştırılması, davalının tespit edilen adresine tebligat yapılması

ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekir.  542

Davaya süresinde cevap vermeyen davalı, davacının

kusurlarına yönelik olarak değil, kendisine kusur

yüklenemeyeceğine ilişkin olarak delil bildirme hakkına

sahiptir. . 543

Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının

anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın

adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen

en son adres olarak kabul edileceğine ve tebligatın burada

yapılacağına imkân veren Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine

6099 sayılı Yasayla ilave edilen hüküm; bu adresin aynı

davada "hasım" olan diğer tarafın adresi olmaması halinde

uygulanabilir. . 544

Türk Medeni Kanunu’nun 168. maddesi gereğince; boşanma

ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin

yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri

birlikte oturdukları yer mahkemesidir. . 545

Mahkemece, ön inceleme duruşmasında dava nihai olarak

karara bağlanmayıp tahkikat aşamasına geçildiğine göre;

davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi

gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunludur.  546

Tarafların karşılıklı davalarının bulunması ve her iki tarafın

davasının da kabul edilmesi durumunda dahi yargılama gideri

ve vekalet ücretinin takas veya mahsubuna karar verilemez.

Çünkü dava sonunda, kararla Tarifeye dayanılarak karşı tarafa

yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir (1136 s. K. md.

164/5).  546

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi "Mahkeme,

gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek

istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edindiği takdirde,

geri kalanların dinlenilmemesine karar verebilir" hükmünü

düzenlemiştir. . 547

 

İçindekiler

29

Davacının boşanma davasındaki boşanmaya karar verilmesi

halinde hükmedilmesi mümkün olan boşanmaya bağlı ikincil

nitelikteki tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin

etmek için de olsa davalı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine

tedbir konulamaz. . 547

Dava konusu olmayan taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir

konulamaz (HMK m. 389).  548

Yemin deliline, davada ispat yükü kendisine düşen tarafın,

iddiasını diğer delilleriyle kanıtlayamaması durumunda

başvurulur.  548

Davacı, davalının rızası olmaksızın talep sonucunu

genişletemez (H.U.M.K. madde 185/2).  548

Islahla önceki talep değiştirilebilir, genişletilebilir; ancak yeni

bir talep eklenemez. . 549

Islah yoluyla talep genişletilebilir ise de davaya yeni bir talep

eklenemez.  549

Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl

olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. (6100 s.

H.M.K.m.255) Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına

tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz.  549

Davacı baba anlaşmalı boşanma sırasında davalıdan iştirak

nafakası talep etmemiş ise de doğmamış bulunan bir haktan

feragat mümkün olmadığından, velayet hakkı kendisine

verilen taraf her zaman için karşı taraftan iştirak nafakası talep

edebilecektir.  550

Tanıkların taraflardan ve üçüncü kişilerden aktardıkları olaylar

sabit kabul edilemez ve bu ifadelere dayanarak boşanma kararı

verilemez. . 551

Hakkın suistimali niteliğinde olmadıkça tanık adedini hakim

belirleyemez.  551

Tahkikat, ön incelemede saptanan çekişmeli hususlar

üzerinden yürütüleceğine (HMK.m.140/3) göre, bu tespit

yapılmadan tarafların dilekçelerinde gösterdikleri tanık delili

ile ilgili "isim ve adreslerini gösteren ve hangi tanığı hangi

vakıa için dinletmek istediklerini" belirten liste vermeleri

beklenemez.  551

 

İçindekiler

30

Davalı vekili, tanınan kesin süre dışında 27.06.2011 günü

oturum sırasında delil listesini sunmuş ve aynı gün,

gösterdikleri tanıkların hazır bulunduğunu da ifade etmiştir.

Bu durumda celse talikine sebep olunmamıştır. O halde, davalı

vekili tanıklarını hazır ettiğini bildirdiğine göre bildirilen bu

tanıklar dinlenilerek, tüm deliller birlikte değerlendirilerek

sonucuna göre karar verilmesi gerekir.  552

Birleştirilmiş bile olsa, tarafların her dava için ayrı ayrı delil

ve tanık listesi vermesine yasal bir engel bulunmamaktadır. . 553

AİLE HUKUKUNA İLİŞKİN HÜKÜMLERİN İCRASI 553

BEŞİNCİ BÖLÜM

MAL REJİMİ

BİRİNCİ KISIM

TÜRK MEDENİ KANUNU’NDAKİ MAL REJİMLERİYLE

İLGİLİ GENEL HÜKÜMLER

TÜRK MEDENİ KANUNUNDAKİ MAL REJİMLERİYLE

İLGİLİ GENEL HÜKÜMLER . 563

Yasal Mal Rejimi . 563

Mal Rejimi Sözleşmesinin İçeriği, Sözleşme Ehliyeti,

Sözleşmenin Şekli ve Yapılma Zamanı  564

Genel Olarak 564

Sözleşmenin İçeriği 564

Sözleşme Ehliyeti . 565

Sözleşmenin Şekli 566

Sözleşmenin Yapılma Zamanı . 566

Mevcut Mal Rejiminin Mal Ayrılığına Dönüştürülmesi 566

Eşlerden Birinin İstemi ile 567

Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Mevcut Mal Rejiminin

Mal Ayrılığına Dönüştürülmesine Karar Verilebilecek

Durumlar . 567

Mevcut Mal Rejiminin Sona Erme Anı 567

Yetkili Mahkeme . 567

Mal Ayrılığına Geçişten Dönme . 567

Cebri İcra Halinde 568

Alacaklıların Korunması 568

İçindekiler

31

Mal Rejiminin Tasfiyesine İlişkin Davalarda Yetkili

Mahkeme  569

Eşlerden Birinin Açık veya Örtülü Olarak Mallarının

Yönetimini Diğer Eşe Bırakması Halinde Uygulanacak

Hükümler . 569

Malların Envanterinin Yapılması 569

Mal Rejimi, Eşler Arasındaki Borçların Muaccel Olmasını

Önlemez Ancak Evlilik Birliği Eşlerin Birbirlerinden Olan

Alacakları Hakkındaki Zamanaşımını Durdurur  570

İKİNCİ KISIM

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ . 573

GİRİŞ . 573

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Başlangıç ve Sona

Erme Anı  575

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Başlangıcı 575

01.01.2002 Sonrası Evliliklerde 575

01.01.2002 Öncesi Evliliklerde . 576

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Sona Ermesi . 577

Eşlerden Birinin Ölümü veya Başka Bir Mal Rejimin

Kabulü Halinde . 577

Eşlerden Birinin Ölümü 577

Başka Bir Mal Rejimin Kabulü . 577

Mahkemece Evliliğin İptal veya Boşanma Sebebiyle Sona

Erdirilmesine veya Mal Ayrılığına Geçilmesine Karar

Verilmesi Hallerinde . 578

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Sona Ermesinin

Sonuçları  578

Genel Olarak 578

Eşler Birbirlerinde Bulunan Mallarını Geri Alırlar 579

Genel Olarak . 579

Eşler Arasında Paylı Mülkiyete Konu Bir Mal Varsa . 579

Eşlerin Karşılıklı Borçları Varsa . 580

Eşler Diğer Eşe Ait Bir Malın Edinilmesine, İyileştirilmesine

veya Korunmasına Hiç Ya Da Uygun Bir Karşılık Almaksızın

Yapılan Katkıyı Geri Alırlar  580

İçindekiler

32

01.01.2002 Tarihinden Önceki Dönemde Diğer Eşin

Malvarlığında Kalan Mallara Yapılan Katkı Konusundaki

Uygulama  580

743 Sayılı Yasa Dönemindeki Uygulama . 581

4721 Sayılı Yasa Dönemindeki Uygulama . 581

4721 Sayılı Yasanın 227. Maddesinden Kaynaklanan

Alacak: Değer Artış Payı  584

Eşler Diğer Eşin Edinilmiş ve Kişisel Malları Arasında Yasaya

Göre Yapılacak Ekleme ve Denkleştirmeden Sonra Elde

Edilecek Artık Değere Katılır  588

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Eşlerin Malları . 588

Edinilmiş Mallar . 588

Kişisel Mallar . 589

Kanun Gereği Kişisel Mal Sayılan Mallar 589

Sözleşme Gereği Kişisel Mal Sayılan Mallar . 591

TMK’nin 221/I. Maddesi . 591

TMK’nin 221/II. Maddesi 592

Bir Malın Hangi Mal Varlığına Ait Olduğuna İlişkin İspat

Kuralı  592

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Yönetim, Yararlanma

ve Tasarruf . 592

Genel Olarak 592

Eşler Arasında Paylı Mülkiyete Tabi Mallar Üzerinde Tasarruf 593

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Üçüncü Kişilere Karşı

Sorumluluk  593

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Sona Ermesi

Durumunda Kişisel Malların ve Edinilmiş Malların Ayrılması  593

Genel Olarak 593

Eşlerden Birine Sosyal Güvenlik veya Sosyal Yardım

Kurumlarınca Yapılmış Olan Toptan Ödemeler veya İş

Gücünün Kaybı Dolayısıyla Ödenmiş Olan Tazminatların

Ayrılması  594

Edinilmiş Mallara Eklenecek Değerler ve Kişisel Mallar ile

Edinilmiş Mallar Arasında Denkleştirme . 595

Edinilmiş Mallara Eklenecek Değerler ve Davanın İhbarı . 595

Edinilmiş Mallara Eklenecek Değerler 595

Davanın İhbarı 596

İçindekiler

33

Kişisel Mallar ile Edinilmiş Mallar Arasında Denkleştirme . 597

Ekleme ve Denkleştirmeden Sonra Elde Edilecek Artık Değer . 597

Mal Rejiminin Tasfiyesinde Malların Değerinin Belirlenmesi 598

Değerin Belirlenmesi . 598

Sürüm Değeri (Rayiç Değer-Piyasa Fiyatı) 598

Gelir Değeri . 598

Özel Haller 598

Değerlendirme Anı . 599

Mal Rejiminin Sona Erdiği Sırada Mevcut Olan Edinilmiş

Malların Değerlendirme Anı . 599

Edinilmiş Mallara Hesapta Eklenecek Olan Malların

Değerlendirme Anı  599

Ekleme ve Denkleştirmeden Sonra Elde Edilecek Artık

Değere Katılma  600

Kanuna Göre 600

Eş veya Mirasçıları Diğer Eşe Ait Artık Değerin Yarısı

Üzerinde Hak sahibi Olurlar . 600

Artık Değerdeki Pay Oranının Zina veya Hayata Kast

Nedeniyle Boşanma Halinde Hakkaniyete Uygun Olarak

Azaltılması veya Kaldırılması . 600

Sözleşmeye Göre 602

Genel Olarak . 602

İptal, Boşanma veya Mahkeme Kararıyla Mal Ayrılığında 603

İ. Katılma Alacağının ve Değer Artış Payının Ödenmesi  603

Ödeme ve Ertelenmesi . 603

Katılma Alacağı ve Değer Artış Payı Ayın veya Para

Olarak Ödenebilir  603

Katılma Alacağının ve Değer Artış Payı Ödemesinin

Ertelenmesi ve Faiz . 603

Aile Konutu ve Ev Eşyası 604

Üçüncü Kişilere Karşı Dava-Katılma Alacağının Ödenmesinin

Üçüncü Kişilerden Talep Edilmesi  607

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Tasfiyesinden

Kaynaklanan Alacaklara Uygulanacak Zamanaşımı  607

Zamanaşımı Süresi . 607

Zamanaşımı Süresinin Başlangıcı 607

Zamanaşımının Durması 609

İçindekiler

34

ÜÇÜNCÜ KISIM

MAL REJİMİ ve ZİYNET EŞYALARI İLE İLGİLİ

İÇTİHAT ÖRNEKLERİ

MAL REJİMİYLE İLGİLİ İÇTİHATLAR . 613

Eşlerin birlikte yatırım yapmaları bağış sayılmaz.  613

Çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi

kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda

bulunduğu kabul edilir. 616

Katılma alacağı ve değer artış payı alacağına faiz tasfiyenin sona

ermesinden itibaren faiz uygulanır. . 619

Tasfiyeye konu taşınmaz için kullanılan kredinin miktarı bankaya

sorulup kredi miktarı belirlendikten sonra evlilik döneminde

yapılan kredi ödemelerinin toplam kredi ödemelerine ve edinme

değerine oranlaması yapılarak artık değere katılma alacağına

hükmedilmelidir. . 619

Mal ayrılığı rejiminin uygulandığı dönemde çalışarak, düzenli ve

sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği

tasarruf oranında katkıda bulunduğu kabul edilir. . 621

Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi

halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet

ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin

alacak miktarları belirlenir. . 623

TBK'nin 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının bu

davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının

olması gerekir. . 626

Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin

edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı

isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile

ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması

gerekir. . 627

Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir

kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa

yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve

taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda

eşlerin alacak miktarları belirlenir.  628

 

İçindekiler

35

743 Sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca, mal ayrılığı rejiminin

geçerli olduğu döneme ilişkin çalışmanın karşılığı olarak elde

edilen gelir ve dolayısıyla hak edilen kıdem tazminatı kişisel mal

(TKM mad.189), 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği

01.01.2002 tarihinden sonraki çalışma karşılığında elde edilen

gelir ve hak edilen kıdem tazminatı ise edinilmiş mal grubuna

girer (TMK mad.219/1).  630

Emeklilik ikramiyesinin tasfiyeye konu edilmesi için mal

rejiminin sona erdiği sırada mevcut olması (TMK mad.235/1) ya

da bu para kullanılarak başka bir mal varlığına sahip olunmalıdır. . 634

Belirsiz alacak davası ile ilgili hükümlerin uygulanması. . 636

TMK'nin 236/2 maddesinin uygulama alanı bulabilmesi için,

boşanma davasına bakan mahkeme tarafından, tarafların TMK'nin

maddesi gereğince zina nedeniyle veya TMK'nin 162

maddesi gereği hayata kast nedeniyle boşanmalarına karar

verilmiş olması gerekir. . 639

Konut ön biriktirim fonunda eşler arasında edinilmiş mallara

katılma rejimi dönemi geçerli iken ödenip biriken ve mal rejimi

sona erdiğinde mevcut olan birikim bulunup bulunmadığının

araştırılması, böyle bir birikim mevcut ise davalının edinilmiş

malı olarak kabulü ile davacı lehine anılan birikim yönünden

talep miktarı da gözetilerek katılma alacağı hesaplanması gerekir.  640

Katkı sağlanan mal, mal rejimi sona ermeden elden çıkarılmış ve

bedeli evlilik birliğinin ihtiyaçlarına harcanmamışsa katkı payı

alacağı hesaplanmalıdır.  641

Mal rejimin sona erdiği tarihte tasfiyeye konu mal mevcut

olmadığına göre, TMK'nin 229 maddesine göre eklenecek

değerlerin varlığını yani mal rejiminin devamı süresince diğer

eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devir olduğunu

davacının ispatlaması gerekir (TMK mad. 6, HMK mad. 190).  642

Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetkili mahkeme.  643

Emekli ikramiyesinin değerlendirilmesi 644

Türk Hukuk Sisteminde belirsiz alacak davası şeklinde bir dava

türü bulunmayan dönemde açılan davada bozma kararından sonra

ıslah yapılamaz. . 647

Dava konusu taşınmazla ilgili muvazaa nedeniyle dava açılmışsa

yapılacak iş. . 648

Borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır. . 649

İçindekiler

36

Bozma sonrası karar tarihine en yakın güncel sürüm değeri tespit

edilmek suretiyle, davacının fazlaya ilişkin hakkının ne olduğu

hususu gerekçe de gösterilerek taleple bağlı kalınmak suretiyle

karar verilmesi gerekir.  650

Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu

düşünceyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak

amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene

dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım

yapmaları bağış olarak değerlendirilemez.  650

Tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın

karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir.  652

TMK m. 229/II hükmünde belirtilen ihbarın yapılmış olmasının

yaratacağı hukuki sonuç; üçüncü kişi aleyhine sonradan aynı

Kanun'un 241. maddesine dayanılarak alacak davası açıldığında,

maddedeki kazandırma veya devir koşullarının gerçekleşip

gerçekleşmediğinin yeniden araştırma konusu yapılmamasıdır. . 653

Genel muvazaaya dayalı tapu iptal tescil davasında görevli

mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. 654

Niza konusu aracın dava dışı 3. kişi adına kayıtlı olması mal

rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde

bulunulmasına engel teşkil etmez. . 655

Karşılıksız kazandırma veya devrin yapıldığının tespit edilmesi

halinde, işlemin (tasarrufun) iptaline karar verilemeyeceği. . 656

Davaya konu taşınmazın karar tarihine en yakın güncel sürüm

değeri dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekir. . 657

Davaya konu aracın mal rejiminin sona erdiği tarihteki niteliği,

özellikleri, yaşı vs. gözetilerek karar tarihine en yakın tarihteki

sürüm değeri belirlenmelidir.  659

Eşler adına hisseli tescil edilen malın tasfiyesi.  660

Katılma alacağı talep edebilmek için katkının olması gerekmez. . 661

TMK m. 236/II hükmünün uygulanma şartları.  662

½’şer hisseli olarak adlarına evlilik birliği içinde alınan taşınmaz

için çekilen kredinin mal rejiminin sona ermesinden sonra

ödenmesinden kaynaklı talepte görevli mahkeme.  663

07.10.1953 tarihli ve 1953/8 Esas, 1953/7 Karar sayılı Yargıtay

İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca ayın (mülkiyet)

istenememesi.  664

İçindekiler

37

Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya

başka bir şeye karar veremez.  665

Mal rejiminin tasfiyesinde anne ve baba gibi yakınlar tarafından

eşlere yapılan temlik işlemlerinin resmi kayıtta bedelle yapılmış

gibi gösterilse bile hayatın olağan akışına göre karşılıksız

kazandırma sayılması. . 667

Kişisel mal niteliğindeki şirket hisselerinden talep.  669

HMK'nin 31. maddesi hükmünce, Hâkim, uyuşmazlığın

aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki

açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında,

taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini

isteyebilir.  671

Meskenin, katılma alacağı hesabına esas alınacak tasfiye değeri

belirlenirken, konusunda uzmanı bilirkişilerden yardım alınması

gerekir. Bu bağlamda oluşturulacak heyette taşınmaz değerleme

uzmanı, inşaat mühendisi ve fen bilirkişileri yer almalıdır.  673

Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı, bir kısmının da

edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde

yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin

yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara

katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir. . 674

Emeklilik ikramiyesinin tasfiyeye konu edilmesi için mal

rejiminin sona erdiği sırada mevcut olması ya da bu para

kullanılarak başka bir mal varlığına sahip olunmalıdır.  677

Sürüm değeri tespit edilirken varsa intifa hakkı da dikkate

alınmalıdır.  678

Mirasçıların sağ eşin tasfiye alacağından sorumlu oldukları

miktarın hükümde gösterilmesi gereği. . 679

Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan

tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş,

gündelik, kar payı vb.) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü

durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi

kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda

bulunduğunun kabulü gerekir. . 682

Katkı payı alacağı ile katılma alacağı karşılıklı olarak takasmahsup edilebilir.  684

Islah yolu ile talep genişletilebilirse de davaya yeni talep (dava)

eklenemez. . 688

İçindekiler

38

Dava katkı payı alacağı istemine ilişkin olduğundan, katkı payı

alacağı davaya konu taşınmazın eldeki davanın açıldığı tarih

itibariyle hesaplanan sürüm değeri üzerinden belirlenmelidir. . 690

Bu itibarla, mal rejiminin sona erdiği tarihteki mevcut malların

mal rejiminin sona erdiği tarihteki durumlarına göre

değerlendirme yapılması gerektiğinden, boşanma dava tarihinden

sonra binanın yıkılarak yeni inşaat yapılması durumu göz önünde

bulundurulmaksızın Mahkemece, TMK'nin 4. ve TBK'nin 50.-51.

maddeler uyarınca, davacı lehine uygun bir katkı payı alacağına

hükmedilmesi gerekir. . 692

Katkı payı alacağı hesabında hakkaniyet ve fedakârlığın

denkleştirilmesi ilkelerinin uygulanması.  694

Kişisel mal niteliğinde şirket hissesinden kaynaklı talep. . 697

Eşle birlikte eşten kazandırma veya devralan üçüncü kişiye karşı

dava açılması durumunda, mahkemece yapılması gereken iş.  698

Özürlü olmayan kişiler tarafından da araçta herhangi bir

değişiklik yapılmadan kullanılabilir nitelikteki araç davalının

kişisel kullanımına yarayan eşya ve bu nedenle kişisel mal

sayılamaz.  701

Aile mahkemesinin görevine giren davalara aile mahkemesi

bulunmayan yerlerde aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk

mahkemesi tarafından bakılmalıdır.  702

Davalının şirketteki hissesinin, mal rejiminin sona erdiği

16.02.2010 tarihi dikkate alınarak, yapılacak hesaplamaya göre

bulunacak miktarın, (tasfiye) karar tarihine en yakın tarihe TÜFE

ile güncellenmiş değeri dikkate alınarak hüküm kurulması

gerekir. . 702

Mal rejimi sona ermişse boşanma gerçekleşmemiş de olsa tasfiye

istenebilir.  703

Tasfiye tarihinin karar tarihi olması-Faiz başlangıcı.  704

Mal rejiminin tasfiyesi davalarında on yıllık genel zamanaşımı

süresi geçerlidir.  705

Davacının ecrimisile yönelik talebi, mal rejiminin tasfiyesi

kapsamında bir talep niteliğinde olmayıp, TMK 2. kitabından

kaynaklanmadığından Aile Mahkemesi görevli olmayıp,

uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK'nin 2. maddesi

uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. . 706

Mal rejiminin sona ermesinden sonra ödenen kredi taksitlerinin

talep edildiği davada görevli mahkeme genel mahkemelerdir. . 709

İçindekiler

39

Davalının şirkete evlenmeden önce 20.03.2001 tarihinde ortak

olduğu ve şirketteki payının kişisel malı olduğu tartışmasız ise de

edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde

yapılan sermaye arttırımının aksi ispat edilemediğinden edinilmiş

mallardan karşılandığı ve dolayısıyla üzerinde davacının katılma

alacağı hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. . 709

Boşanma dosyasındaki belge ve beyanların mahkeme içi ikrar

kabul edilmesi.  710

Boşanma davasının açılmasından sonra düzenlenen ibranamenin

boşanma kararı verilmesi halinde geçerli sayılması. . 712

Dava konusu bu taşınmazların mal rejiminin sona erdiği boşanma

dava tarihinden dört gün önce satıldığı anlaşıldığına göre,

TMK'nun 229/1.maddesine göre tasfiye sırasında eklenecek değer

olarak katılma alacağı hesabında dikkate alınmaları gerekir.  713

Mal rejimi sona ermeden tasfiyeye gidilemez.  714

Mahkemece, taşınmazın mal rejimi sonra erdiği tarihteki

tadilatsız (diğer davalılar tarafından yaptırılan tadilatlar olmadan)

hali gözetilerek tasfiye tarihi (güncelliğini yitireceğinden

bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) itibariyle sürüm

(rayiç) değeri belirlenip bu değer üzerinden ve temyiz edenin

sıfatı da gözetilerek davacı lehine katılma alacağı hesap

edilmelidir.  715

Davalı erkek adına . konut ön biriktirim fonunda eşler arasında

edinilmiş mallara katılma rejimi dönemi geçerli iken ödenip

biriken ve mal rejimi sona erdiğinde mevcut olan 3.754,14 TL'nin

davalının edinilmiş mal olarak kabulü gerekir. . 715

Kredi borcunun araç devrinden kısa bir süre önce kapatıldığı

dikkate alındığında kredinin aracın devrinin yapılabilmesi için

kapatıldığının, devir parası ile kredi kapatma işleminin

yapıldığının hayatın olağan akışına göre kabulü gerekir.  716

1953/8, 1953/7 sayılı YİBK Hukuk Bölümü Kararı uyarınca;

davacının mal rejiminin tasfiyesi sonucunda oluşan hakkı kişisel

hak niteliğindeki bir alacak hakkı olup, ayın (mülkiyet)

istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekir.  718

Fiili ayrılık veya eşlerin ayrı yaşamaları mal rejiminin sona erme

sebepleri arasında sayılmamıştır.  718

TBK’nin 19. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptali

tescili isteği bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri HMK’nin 1 ve

devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemelerdir. . 720

İçindekiler

40

Mal rejimi sona erdiği tarihte mevcut olan araç sonradan hurdaya

ayrılsa da mal rejiminin sona erdiği tarihteki durumuna göre

değeri tespit edilmelidir.  721

Mahkemenin hüküm vermesi için, kendisine yöneltilen talebin

formüle edilmesi ve ileri sürülmesi tarafların görevi ise de,

bunları anlamlandırmak veya gerektiğinde açıklattırmak hâkimin

görevidir. Ancak bu durum, hâkimin tarafların ileri sürmediği

vakıaları ileri sürmelerine imkan vermesi veya hatırlatması

anlamını taşımaz. Burada mevcut olmayanın talep edilmeyenin

ortaya çıkartılması değil, talep edilenin netleştirilmesi,

aydınlatılması, belirlenmesi söz konusudur. . 721

Mahkemece her ne kadar bozmaya uyularak karar verilmiş ise de,

bozma gereği dava konusu şirketin edinilmiş mallara katılma

rejimi döneminde 01.01.2002-19.09.2009 tarihleri arasındaki her

yıl için sermaye artırımı yapılıp yapılmadığı, kâr payının

sermayeye ilave edilip-edilmediği, şirket bilançosuna göre,

dağıtıma esas kârın mevcut bulunup-bulunmadığı, kâr payının

yatırıma dönüştürülüp-dönüştürülmediği, sermaye artırımı

yapılmış ise edinilmiş mallardan karşılanıp-karşılanmadığı yeterli

araştırma yapılmadan sadece dağıtılmamış kar payından karar

verilmesi hatalı olmuştur.  724

Feragatin geçersizliği iddiasının hadise olarak aynı mahkemede

görülüp, sonuçlandırılması gerekir. . 725

ZİYNET EŞYASI İLE İLGİLİ İÇTİHATLAR 726

Taraflar arasında ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda anlaşma

mevcut ise paylaşım bu anlaşmaya göre gerçekleştirilir. Ziynet

eşyalarının paylaşımı konusunda taraflar arasında anlaşma

bulunmadığı takdirde yerel örf ve adetin varlığı iddia ve ispat

edilirse bu kurala göre paylaşım gerçekleştirilir. Aksi takdirde

erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her

şey kural olarak kendilerine aittir. Ne var ki takılar içinde karşı

cinse özgü (kadına ya da erkeğe özgü) bir şey varsa o cinse

verilmiş sayılır.  726

Ziynet eşyasının misli eşya olması nedeniyle aynen iade talebinin

de kabulüne karar verilmesi gerekir. . 728

Ziynet eşyalarının iadesi talep edilmişse sadece iadeye

hükmedilmesi gerekir. . 729

 

İçindekiler

41

Gerek tefhim edilen kısa kararda gerekse buna uygun

düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan

ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı

gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda

güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. . 729

Kişisel eşya alacağı talebiyle ilgili olarak talep edilen eşyalarının

değerinin açıklattırılması ve bu değer üzerinden nispi peşin harcı

yatırmak üzere süre verilmesi gerekir.  729

Davalı-davacı kadın ziynet eşyasının, erkek tarafından

götürüldüğünü veya zorla alındığını ispat yükü altındadır. Ziynet

eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken

yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer. . 730

Kısmi davada saklı tutulan alacak bölümü için, gerek kısmi dava

karara bağlanmadan önce, gerekse daha sonra, ayrı bir dava

açılması usulen olanaklıdır. . 730

Davalı-karşı davacı kadın ziynet eşyasının erkekte kaldığını ispat

yükü altındadır. Ziynet eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak

konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına

uygun düşer.  734

Çeyiz eşyaları misli eşyalardan ise de davacının seçimlik hakkı

olup bu eşyaları aynen isteyebileceği gibi sadece bedelinin

tahsilini veya terditli olarak eşyaların mevcut olması halinde

aynen, olmaması halinde bedelinin tahsilini de isteyebilir. . 734

Ziynet alacağı boşanmanın feri (eki) niteliğinde değildir. Davalı

kadının bu talebi yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava

bulunmadığından ziynet alacağı talebi ile ilgili karar verilmesine

yer olmadığına karar verilmesi gerekir. . 735

Hüküm altına alınan ziynet bedelinin ıslahla artırılan kısmına

ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekir.  735

Dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacağın, ıslah dilekçesiyle

istenilmesi mümkün değildir.  735

Tüm dosya kapsamına ve dinlenen tanık beyanlarına göre,

davacının müşterek evden hiçbir şey alamadan ayrılmak

durumunda kaldığına ve ziynet eşyalarının götürülmesine engel

olunduğuna yönelik bir olay yaşanmadığına, davacının evden

ayrılırken ziynet eşyalarını üzerinde götürmesi mümkün

olduğuna, davacı da aksini mevcut delillerle ispatlayamadığına

göre, ziynet alacağına yönelik talebin reddine karar verilmesi

gerekir. . 736

İçindekiler

42

Ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası

açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine

karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır.  737

Dava konusu ziynet eşyaları taraflar arasında senede bağlanmış

olup bu senet davalıları bağlayıcı niteliktedir. Taraflar arasında

düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, davacı kadına ait olduğu

kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalılara teslim edildiği

ve davalılar tarafından da teslim alındığına dair tutanak imza

altına alınmıştır. Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanların

aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğu iddiasını davalılar aynı

nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür. . 738

Davalı her ne kadar altınların rızaen verildiğini ifade etmekte ise

de geri verilmemek üzere alındığını ispat yükü davalı tarafa aittir.  739

ALTINCI BÖLÜM

DİLEKÇE ÖRNEKLERİ

AYRILIK DAVASI DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ 743

AYRILIKTAN SONRA AÇILACAK BOŞANMA

DAVASINA İLİŞKİN DİLEKÇE ÖRNEĞİ . 744

ÇEKİŞMELİ ve ANLAŞMALI BOŞANMA DAVA

DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ 746

Çekişmeli Boşanma Dava Dilekçesi 746

Anlaşmalı Boşanma Dava Dilekçesi 749

Anlaşmalı boşanma protokol örneği 1 750

Anlaşmalı boşanma protokol örneği 2 751

NAFAKA DAVALARINA İLİŞKİN DİLEKÇE

ÖRNEKLERİ  752

Ayrı Yaşamaya Hakkı Olan Eş Tarafından Açılacak Nafaka

Davası . 752

Ana-Babaya Karşı Açılacak Bakım Nafakası Davasına İlişkin

Dava Dilekçesi Örneği . 754

TMK m. 364/I Hükmünden Kaynaklanan Yardım Nafakası

Dava Dilekçe Örneği  755

VELAYETLE İLGİLİ DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEKLERİ . 756

Velayetin Değiştirilmesi Dava Dilekçesi Örneği . 756

Dilekçe örneği 1 756

Dilekçe örneği 2 757

Velayetin Kaldırılması Dava Dilekçesi Örneği 759

İçindekiler

43

Ana Babanın Evli Olmaması Nedeniyle Velayetin Hakkının

Annede Olduğunun Tespiti Dava Dilekçe Örneği . 762

SOYBAĞINA İLİŞKİN DAVA DİLEKÇE ÖRNEKLERİ . 764

Soybağının Reddi Davası (Babalık Karinesinin Çürütülmesi

Davası) . 764

Babalık Davası (Babalık Hükmü) 769

Küçüğe Fiilen Bakma Nedeniyle Nafaka Davası . 772

MAL REJİMİYLE İLGİLİ DİLEKÇE ÖRNEKLERİ . 773

Katkı Payı, Katılma Alacağı ve Değer Artış Payı Talepli Dava

Dilekçe Örneği . 773

  1. Katılma Alacağı Talepli Dava Dilekçesi Örneği 778

Mustafa KIRMIZI ( Avukat )

 

İÇİNDEKİLER

DÖRDÜNCÜ BASKIYA ÖNSÖZ . 5

ÜÇÜNCÜ BASKIYA ÖNSÖZ . 7

İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ  9

ÖNSÖZ  11

BİRİNCİ BÖLÜM

BOŞANMA DAVALARI

BOŞANMA DAVALARI . 47

GENEL OLARAK 47

BOŞANMA SEBEPLERİ . 49

Zina . 51

Hayata Kast ve Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış . 67

III. Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme . 73

Terk . 76

Akıl Hastalığı 99

Evlilik Birliğinin Sarsılması 104

Yasal dayanak . 104

Açıklamalar . 105

Genel Olarak 105

Evlilik Birliğinin Ortak Hayatı Sürdürmeleri

Kendilerinden Beklenmeyecek Derecede Temelinden

Sarsılmış Olması Nedeniyle Boşanma . 105

Anlaşmalı Boşanma . 143

Boşanmanın Reddinden Sonraki bir (Üç) Yıllık Sürede

Ortak Hayatın Kurulamamış Olması Nedeniyle

Boşanma . 165

DAVA . 172

Konusu 172

Boşanma ve Ayrılık Davalarında Yetkili Mahkeme . 172

Yerleşim Yerleri Türkiye’de Bulunan Türk Vatandaşlarının

Davalarında . 172

İçindekiler

14

Yerleşim Yerleri Türkiye’de Bulunmayan Türk

Vatandaşlarının Davalarında . 178

III. Geçici Önlemler  179

KARAR 180

Boşanma veya Ayrılık . 180

Ayrılık Süresi 184

III. Ayrılık Süresinin Bitimi  184

Boşanan Kadının Kişisel Durumu . 186

Boşanmada Tazminat ve Nafaka . 193

Maddi ve Manevi Tazminat 193

Yoksulluk Nafakası . 235

Tazminat ve Nafakanın Ödenme Biçimi . 270

Yetkili Mahkeme . 284

Zamanaşımı . 288

Mal Rejiminin Tasfiyesi 291

Boşanma Halinde 291

Ayrılık Halinde . 291

VII. Miras Hakları . 291

VIII. Çocuklar Bakımından Ana Babanın Hakları . 294

Hakimin Takdir Yetkisi 294

Durumun Değişmesi . 316

BOŞANMA KARARINDA BULUNMASI GEREKENLER 324

BOŞANMADA YARGILAMA USULÜ 328

BOŞANMA TARİHİ . 332

YABANCILIK UNSURU TAŞIYAN BOŞANMA ve

AYRILIK DAVALARINDA UYGULANACAK HUKUK . 332

İKİNCİ BÖLÜM

NAFAKA DAVALARI

NAFAKA DAVALARI  337

BAKIM NAFAKALARI . 337

Tedbir Nafakası . 337

İştirak Nafakası . 347

III. Yoksulluk Nafakası . 363

İçindekiler

15

Ana-Babadan İstenebilecek Bakım Nafakaları . 368

Ayrı Yaşamaya Hakkı Olan Eş Tarafından İstenecek Nafaka 378

YARDIM NAFAKASI 388

NAFAKAYA DAVA TARİHİNDEN İTİBAREN

HÜKMEDİLMELİDİR  391

BİRİKMİŞ NAFAKA ALACAĞI İÇİN EMEKLİ MAAŞI

ÜZERİNE HACİZ KONULABİLİR . 391

NAFAKA DAVALARINDA İSTİNAF VE TEMYİZ SINIRI

VEKALET ÜCRETİ . 392

NAFAKA DAVALARINDA GÖREVLİ ve YETKİLİ

MAHKEME . 393

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

VELAYET, VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ VE KALDIRILMASI,

ÇOCUK İLE KİŞİSEL İLİŞKİ, ORTAK VELAYET, VELAYET

SAHİBİ ANNENİN ÇOCUĞUN SOYADININ KENDİ SOYADI

OLMASINI İSTEMESİ

VELAYET . 401

GENEL OLARAK 401

Koşullar . 401

Ana ve baba evli ise 402

III. Ana ve baba evli değilse . 403

Üvey çocuklar . 403

Boşanma yargılama sürecinde ve boşanma halinde velayetin

tevdii . 403

VELAYETİN KAPSAMI . 410

Genel olarak 410

Eğitim 410

III. Dini eğitim  410

Çocuğun temsil edilmesi . 411

Çocuğun fiil ehliyeti 411

Çocuğun aileyi temsil etmesi 411

VII. Çocuk ile ana ve baba arasındaki hukuki işlemler . 411

ÇOCUĞUN KORUNMASI 411

Koruma önlemleri . 411

İçindekiler

16

Çocukların yerleştirilmesi . 411

III. Velayetin kaldırılması . 412

Genel olarak 412

Ana veya babanın yeniden evlenmesi halinde/Velayetin

değiştirilmesi . 412

Velayetin kaldırılması halinde ana ve babanın

yükümlülükleri  414

Durumun değişmesi 414

ÇOCUK İLE KİŞİSEL İLİŞKİ 436

Ana ve Baba ile . 436

Kural . 436

Sınırları . 440

Üçüncü Kişiler İle . 441

III. Yetki  442

ORTAK VELAYET 442

BOŞANAN KADININ, EVLİLİK BİRLİĞİ İÇERİSİNDE

DOĞAN VE VELAYETİ KENDİSİNE AİT OLAN

ÇOCUĞUNUN BOŞANDIĞI KOCASININ DEĞİL

KENDİSİNİN SOYADINI KULLANMASINA İZİN

VERİLMESİNİ TALEP ETMESİ . 450

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

AİLE MAHKEMELERİNDE UYGULANACAK

USUL HÜKÜMLERİ

AİLE MAHKEMELERİNDE UYGULANACAK USUL

HÜKÜMLERİ . 463

4787 Sayılı Yasadaki düzenleme . 463

Usule İlişkin Yargıtay Kararlarından Örnekler 465

Velayetin değiştirilmesi nedeniyle hükmedilen iştirak nafakası

nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine

hükmedilemez. . 465

Ön inceleme duruşması usulüne uygun yapılmadan tahkikat

aşamasına geçilerek davanın esası hakkında karar verilmesi

doğru değildir.  468

 

İçindekiler

17

Ön inceleme aşamasında yapılması gereken işlemler

yapıldıktan sonra tahkikata geçilmesi gerekirken ön inceleme

duruşması usulüne uygun yapılmadan tahkikat aşamasına

geçilerek davanın esası hakkında karar verilmesi doğru

değildir.  470

Anlaşmalı boşanma davasında nafaka isteğinden feragat

edilmişse bundan sonra sadece iştirak nafakası istenebilir. . 472

Usulsüz olarak elde edilen bir delil somut olayın özelliğine

göre değerlendirilebilirse de; usulsüz olarak yaratılan bir

delilin hiçbir şekilde delil olarak kabulü olanaklı değildir.  472

Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını

değerden düşürücü bir sebep sayılamaz.  477

Hukuk Genel Kurulu'nun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı

kararında nafaka davalarında temyiz edilebilirlik sınırının

belirlenmesinde, bağlanan yıllık nafaka miktarının

gözetileceği hüküm altına alınmıştır. . 477

Karşılıklı dava açılması durumunda mahkemece, davaların her

biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir- Boşanmaya

bağlı tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin

etmek için de olsa dava konusu olmayan ve eş üzerine kayıtlı

bulunan taşınmazlar üzerine tedbir konulamaz. . 478

Nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka

miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde

düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde

nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu

ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet

kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. . 479

6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla

yürürlükte bulunan HUMK’nun 443/4. maddesine (6100 s.

HMK. m. 367/2) göre aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar

kesinleşmedikçe infaz edilemez. Ayrıca boşanma ilamının

eklentisi olan yoksulluk nafakası, tazminat, vekâlet ücreti ve

yargılama gideri de aynı kurala tabidir. Ancak boşanma ilamı

daha önce kesinleşmiş ise iştirak, yoksulluk nafakası,

tazminat, vekâlet ücreti ve yargılama giderinin takibe

konulabilmesi için nitelikleri gözetildiğinde kesinleşmeleri

gerekli değildir. (HGK. 28.2.2001 tarih 2001/12-206 E.-

2001/217 K.)  480

İçindekiler

18

Davacı kadın dava dilekçesinde tanık da dâhil olmak üzere her

hangi bir delile dayanmadığına göre ön inceleme

duruşmasında hazır ettiği tanıkların alınan beyanları hükme

esas alınamaz. . 482

Velayetin değiştirilmesi davası çekişmesiz yargı işlerindendir. . 482

HMK m. 189/2’ye göre, hukuka aykırı olarak elde edilmiş

olan deliller mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında

dikkate alınamaz. Taraflar arasında geçen bir konuşmanın,

davacı kadınca erkeğin bilgisi olmaksızın kayda alınması

hukuka aykırı olduğundan, bu ses kaydının bulunduğuna

ilişkin tanık beyanlarına da itibar edilemez. . 483

Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar

Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın

aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir

(H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı). . 484

Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce

verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar karar düzeltme

istenebilir. . 484

Kesin hüküm kural olarak hüküm fıkrasına münhasırdır ve

gerekçeye sirayet etmez. Ancak gerekçe, hükme ulaşmak için

mahkemece yapılan hukuki ve mantıki tahlil ve delillerden

ibaret kalmayıp, hüküm fıkrası ile ayrılması imkansız bir

bağlılık içinde bulunuyor ise istisnaen bu kısmında kesin

hükme dahil olduğunu kabul etmek gerekir.  484

İlk hükümde kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası kadın

tarafından temyiz edilmemiş, bu miktar yönünden erkek

yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. . 487

Dayanılmayan vakıalardan dolayı kusur yüklenemez. . 487

Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre dava dilekçesi ve

ön inceleme, tahkikat duruşma günü tebligatını, aynı zamanda

davacının da yerleşim yeri adresi olan adreste ve doğrudan

21/2. maddeye göre yapılmaları nedeniyle geçerli ve usulüne

uygun saymak olanağı yoktur. . 488

Dairemize hitaben ayrı ayrı yazdıkları dilekçe ile davalarından

feragat ettiklerini bildirmişler ise de ilk derece mahkemesince

verilen davacı-karşı davalı kadının davasındaki boşanma

hükmü istinaf yoluna başvurulmadan kesinleştiğinden her iki

tarafın davalarından feragat beyanı boşanma hükmü yönünden

hukuken geçerli sonuç doğurmaz.  489

Tarafların dayanmadığı vakıaların hükme esas alınması

mümkün değildir (HMK m. 25/1). . 490

İçindekiler

19

Mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının

özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli

vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve

değerlendirilmesi sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan

sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. . 490

Davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf talebinde

bulunulmadığı, sadece davalı-karşı davacı erkek tarafından

istinaf kanun yoluna başvurulduğu halde davalı-karşı davacı

erkek aleyhine "Eşine hakaret ettiği" vakıaları erkeğe kusur

olarak yüklenemez.  491

Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye

sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu

bakımdan vekâletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir

(HMK m. 74). . 493

Davacı erkek dava dilekçesinde manevi tazminat talebinde

bulunmamış, süresinden sonra dosyaya sunduğu dilekçesiyle

manevi tazminat talebinde bulunmuş, davalı kadının ise bu

talebe muvafakati olmamıştır. İş bu talepler iddianın ve

savunmanın genişletilmesi niteliğindedir. Davacı erkek

tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de

bulunmamaktadır. O halde, davacı erkeğin manevi tazminat

(TMK. m.174/2) talebi hakkında “Karar verilmesine yer

olmadığına” kararı verilmelidir. . 494

Hakim, verdiği hüküm ile bağlıdır, sonradan hükmün yanlış

olduğu kanısına varsa bile, artık hükmü değiştiremez.  494

6100 sayılı Hukuk muhakemeleri Kanunu'nun 81. maddesi

"Vekilin azli veya istifasının, mahkeme ve karşı taraf

bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu konudaki beyanın

dilekçeyle bildirilmesi veya tutanağa geçirilmesi ve

gerektiğinde ilgilisine yapılacak tebligat giderinin de peşin

olarak ödenmesi zorunludur." hükmünü taşımaktadır. . 495

Davacı kadının açmış olduğu boşanma davasına ilişkin

dosyasının temyiz incelemesinden sonra 25.09.2018 tarihinde,

davalı erkek tarafından Küçükçekmece 4. Aile Mahkemesinde

2018/810 esas sayılı dosya ile boşanma davası açılmış, davalı

erkek tarafından karar düzeltme dilekçesi ile bu husus beyan

edilmiştir. Bu durumda davalı erkek tarafından açılan davanın,

davacı kadın tarafından açılmış olan iş bu dava ile

birleştirilerek, her iki davanın esası hakkında hüküm

kurulması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmektedir.  495

İçindekiler

20

Davacı-davalı erkek tarafından kararın dört yıl gibi uzun bir

süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması, Türk Medeni

Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı

ve "Hakkın kötüye kullanılması" niteliğindedir.  496

Kararın 8 yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra tebliğe

çıkarılması, Türk Medeni Kanun’un 2. maddesinde yer alan

dürüstlük kuralına aykırıdır. . 497

Davacı kadının gerekçeli kararı on bir yıl sonra davalıya

tebliğini istemesi, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer

alan dürüstlük kuralına aykırıdır. . 497

Davacı erkeğin gerekçeli kararın dokuz yıl sonra davalıya

tebliğini istemesi, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer

alan dürüstlük kuralına aykırı olduğunu göstermesi yanında,

davacı erkeğin boşanma isteğinin ve bu yöndeki iradesinin de

samimi olmadığını gösterir. 498

Hakim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın re'sen bir davayı

tetkik ve halledemez (HMK m. 24). . 498

Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu

ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler

incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. . 499

Boşanma davası içerisinde talep edilen ve boşanmanın feri

niteliğinde olan tazminatların ve nafakaların kabul ya da

reddedilen miktarları üzerinden taraflar lehine ayrıca vekalet

ücretine hükmedilemez. . 499

Davada verilen boşanma hükmü temyiz edilmeden

kesinleştiğinden feragat beyanı boşanma hükmü yönünden

hukuken geçerli sonuç doğurmaz.  499

Davacı erkeğin açmış olduğu boşanma davasına ilişkin

dosyasının temyiz incelemesinden sonra 01.07.2016 tarihinde,

davalı kadın tarafından . Aile Mahkemesinde 2016/380 esas

sayılı dosya ile boşanma davası açılmış, davalı kadın karar

düzeltme dilekçesi ile her iki davanın birleştirilmesi

gerektiğini beyan etmiştir. Bu durumda davalı kadın tarafından

açılan davanın, davacı erkek tarafından açılmış olan iş bu dava

ile birleştirilerek, her iki davanın esası hakkında hüküm

kurulması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmektedir.  500

 

İçindekiler

21

Hukuk Genel Kurulunca da ön inceleme duruşması ve

duruşmada yapılması gerekli olan işlemler yapılmadan

tahkikat duruşmasına geçilemeyeceği, bu düzenlemenin

emredici nitelikte olduğu benimsenmiştir. . 501

Bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme

amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili

tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin

sonradan gösterilmesine izin verebilecektir (YHGK.

20.04.2016 tarih, 2014/13-856 E. 2016/523 sayılı kararı).  501

Tarafların karşılıklı dilekçelerini verdikleri aşamada, herhangi

bir sınırlamaya bağlı olmadan uyuşmazlığın genel çerçevesi

içinde iddia ve savunmalarını değiştirebilecekleri kabul

edilmiştir. Bu imkân, sadece cevaba cevap ve ikinci cevap

dilekçesi için söz konusudur. İkişer dilekçeden sonra, hangi ad

altında olursa olsun verilecek dilekçeler, sınırlama ve yasak

kapsamında kabul edilmelidir. . 502

Dava dilekçesi vasiye tebliğ edilmelidir. Vesayet altındaki

kişinin mernis adresine yapılan tebligat usulsüz olup davalının

savunma hakkı kısıtlanmıştır. . 503

Dava dilekçesinin tebliği usulsüz ise davalının savunma hakkı

kısıtlanmıştır.  504

Mahkemece davalı erkeğe kusur olarak yüklenen fiziksel

şiddet, aşağılama ve ilgilenmeme vakıalarına davacı kadın

tarafından dilekçeler aşamasında dayanılmadığından, kusur

belirlemesinde bu vakıalar dikkate alınamaz.  505

Dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan,

usulüne uygun ön inceleme yapılmadan, taraflara birleşen

davaya ilişkin olmak üzere delil sunma imkânı tanınmadan

adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya

devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya

aykırıdır. . 505

Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf

yapılarak hüküm kurulamaz.  506

Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya

bağlıdır. Asıl temyiz isteğinde bulunmayan konularda katılma

yoluyla temyiz isteğinde bulunulamaz.  506

Mahkemece uyuşmazlık konularının tespitinden sonra verilen

süre içinde bildirdiği tanıkları, ikinci tanık listesi sayılamaz.  507

İçindekiler

22

Tarafların anlaştıkları ve ayrıştıkları hususlar tespit edilmeden

delil göstermeleri beklenemez. Şu hâlde, taraflar kural olarak

en geç tahkikatın başına kadar delil gösterebilir ve sunabilirler. . 507

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre ön inceleme

duruşması yapılıp tarafların üzerinde anlaştıkları ve

anlaşamadıkları hususlar belirlenmeden, taraflardan delillerin

ibrazı beklenemez.  508

Cevap dilekçesi mahiyetindeki talebe ilişkin nispi harç

sonradan yatırılmış olsa dahi, bu talebi karşı dava haline

getirmez. . 508

Dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine ilişkin

mazbatada muhatabın adreste bulunmama sebebi tevsik

edilmemiştir (Teb. K. m.23/7). Bu haliyle davalıya dava

dilekçesi ve duruşma gününün tebliği geçersizdir. Bu durum

hukuki dinlenilme hakkını (HMK. m. 27) zedeleyen önemli bir

usul hatasıdır. . 509

Davalının hukuki dinlenilme hakkı (HMK m. 27)

kapsamındaki savunma hakkını kısıtlayacak şekilde

yokluğunda ön inceleme aşamasının tamamlanıp, yargılama

yapılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.  510

Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya

savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK

md.141/1). Davalı ön inceleme aşaması tamamlanana kadar,

davacının sadakatsiz davrandığı vakıasını ileri sürmemiştir.

Mahkemece, usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve

dayanılmayan kadının sadakatsiz olduğu hususu davacıya

kusur yüklenemez.  510

Davalı tarafa bildirilmeden, ön incelemede davacı tanıklarının

dinlenilmesi mümkün değildir.  511

Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.

(6100 s. HMK. m.298/2). . 511

Davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği (HMK m. 150)

taktirde davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına

vekalet ücretine hükmedilmesi zorunludur (HMK m. 323/1,

330, 331/3 vd.).  512

Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra diğer

tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma

genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK. md. 141/1). . 512

İçindekiler

23

Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması

Anayasa hükmüdür (md.141/3). . 512

Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu

ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler

incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. . 513

Dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön

inceleme duruşması yapılamaz.  514

Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan

veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan

adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde

tebligatın yapılması; yapılan tebligatı usulsüz kılar (Teb. K. m.

10/2).  514

Dava dilekçesinde belirtilmeyen vakalara dayanılamaz. . 515

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 309/4

maddesine göre kabul kayıtsız şartsız olmalıdır.  515

Davacı-karşı davalının ön inceleme duruşmasın yapılmadan

önce isimlerini bildirdiği tanık delilinin, dava dilekçesinde

delil bildirmediği gerekçesiyle toplanmaması usul ve yasaya

aykırıdır. . 516

Aynı davanın, aynı sebebe dayalı olarak, aynı taraflar arasında

görülmekte olması halinde derdestlikten söz edilir. . 516

Bozmaya uyan mahkeme, bozmaya uygun karar vermek

zorunda olup, tarafların kesinleşen kusur durumlarına ilişkin

yeniden değerlendirme yapamaz. . 517

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 122. Maddesi

gereğince dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğinin

sağlanması, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 139. maddesi

uyarınca mahkemece dilekçeler karşılıklı verildikten sonra

davalının ön inceleme duruşmasına davet edilmesi yasal

zorunluluk olup, aynı Yasanın 137/2. maddesine göre ön

inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan

tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez.

Mahkemece çekişmeli hususlar belirlenip (HMK md. 140/3)

ön inceleme duruşmasının bittiği tespit edildikten sonra

tarafların tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunludur

(HMK.md. 147). . 517

 

İçindekiler

24

Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış bir tanık

ismi bildirmiştir. Ön inceleme duruşmasından önce de

09.04.2013 tarihli cevaba cevap dilekçesi ve delil listesiyle

diğer tanıklarının isimlerini bildirdiğinden bu liste ikinci tanık

listesi olarak kabul edilemez. . 518

Usulüne uygun olarak yapılacak ön inceleme tamamlanmadan

ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat

için duruşma günü verilemez (HMK m. 137). . 519

Tahkikat için ayrı bir duruşma günü tayin edilerek davalıya

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147.

maddesinde gösterilen şekilde davetiye gönderilip yargılamaya

devam edilmesi gerekir. . 520

Davacı, ön inceleme aşaması tamamlanana kadar, davalının

sadakatsiz olduğu vakıalarını ileri sürmemiştir. Mahkemece,

usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve dayanılmayan

vakıalar davalıya kusur olarak yüklenemez.  520

Mahkemece, usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve

dayanılmayan bir vakıa esas alınarak davalıya kusur

yüklenemez. . 521

Mahkemece, usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve

dayanılmayan bir vakıa esas alınarak davalı-davacıya kusur

yüklenemez. . 521

Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan

tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez

(HMK m. 137). . 522

Konusuz kalan bir dava hakkında "karar verilmesine yer

olmadığına" karar verilmesi gerekmekle birlikle; bu davayı

açanın dava açmakta haklı olup olmamasına bağlı olarak

yargılama gideri ve vekalet ücretiyle ilgili hangi tarafın

sorumlu tutulacağına da karar verilmesi gerekir. . 523

Davacı-karşı davalı taraf, dava dilekçesinde, tanıklarını hangi

vakıaya dair dinleteceğini belirttiği dilekçesinde ve

yargılamanın hiçbir aşamasında "eşinin şiddet uyguladığı"

vakıasına dayanmadığı halde, mahkemece bu yöndeki tanık

beyanı esas alınarak usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve

dayanılmayan bir vakıayı sabit kabul edip kocaya kusur

yüklenmesi doğru olmamıştır.  523

İçindekiler

25

Aynı mahkemede açılmış olan davalar, aralarındaki bağlantı

sebebiyle, davanın her aşamasında, talep üzerine veya re'sen

(kendiliğinden) birleştirilebilir (HMK m. 166/1).  524

Davacının, adli yardım talebi incelenip karara bağlanmadan,

tebligat giderini yatırması beklenemez. . 525

Tahkikatın ön inceleme sonuç tutanağı esas alınarak

yürütülmesi emredici hükümdür (HMK md. 140/3). . 525

Görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine,

davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön

inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi

durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme

tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda

tamamına hükmolunur.  525

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 186/1 maddesine göre

mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve

hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır

bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Davacıdavalı kadın vekiline sözlü yargılama günü için davetiye

çıkarılmadan yokluğunda hüküm kurulması hukuki dinlenilme

hakkına (HMK.m.27) aykırıdır. . 526

Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra

davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde,

yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder (HMK. md.

331/2).  526

Davalı, ön inceleme duruşmasından önce süresinde olmayan

cevap dilekçesi ile de olsa, tanıklarını bildirdiğine göre,

gösterilen bu tanıklar usulünce çağırılıp dinlenmeli ve tüm

deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre

karar verilmelidir. . 527

Davalının bilinen en son adresi araştırılmadan dava

dilekçesinin doğrudan mernis adresine tebliği de usulsüzdür. . 528

Davacı, ıslah yoluyla, dayandığı vakıaları değiştirebilir veya

davaya yeni vakıaları dahil edebilir. Evvelce göstermiş olsa

bile, davaya kattığı bu yeni vakıalara ilişkin delil de

gösterebilir. Bu halde, ikinci tanık listesi verilemeyeceğine

ilişkin yasağa (HMK. m. 240/2) dayanılarak, gösterilen bu

tanıkların dinlenmesinden kaçınılamaz. . 528

Davalıya delil bildirmesi için verilen kesin sürenin hak

düşümüne yol açması için davalıya tebliğ zorunludur.  529

İçindekiler

26

Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar

verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın

açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre, yargılama

giderlerini takdir ve hükmeder.  529

Karşı dava da müstakil bir davadır. Mahkeme karşı davayı da

(olumlu veya olumsuz) bir karara bağlamakla yükümlüdür. . 530

Kadının davasında verilen boşanma hükmü temyiz

edilmeksizin kesinleşmekle erkeğin boşanma davası konusuz

kalmıştır 530

Davacı ikinci yenileme dilekçesinden ve duruşma gününden

haberdar edilmeden (HMK m. 150/4) davanın esası hakkında

hüküm kurulması; davalının hukuki dinlenilme hakkına (HMK

27) aykırıdır. 530

Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl

olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (HMK md. 255).  531

Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Ayrı

bir davanın konusu olabilecek bu tür davadan sonra

gerçekleşmiş olaylara dayanılarak boşanmaya karar verilemez.  531

Delil, çekişmeli vakıaların ispatı için gösterilir (HMK md.

187/1). Ön inceleme duruşması yapılmadan, tarafların

üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar

belirlenmeden, taraflardan delillerini sunması beklenemez.  532

Hangi işlemler için ve ne miktar avans talep edildiği buna

ilişkin ara kararda gösterilmemiş ise, verilen kesin süre sonuç

doğurmaz. . 532

Feragat o iradenin açıklandığı anda kesin hükmün sonuçlarını

doğurur (HMK md. 307-312).  533

Birleştirme kararını, talep halinde ancak ikinci davanın

açıldığı mahkeme verebilir.  533

Usulsüzlük ileri sürülmediğine göre, tebligatın yapılmış

olduğu kabul edilir.  533

Davada, davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia

dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmıştır. Bu

durumda mahkemece yapılacak iş; Türk Medeni Kanunu’nun

ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56. maddesi

uyarınca davalının vesayet altına alınmasının gerekip

gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun

sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden

ibarettir.  534

İçindekiler

27

Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın

her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür.  534

Boşanma kararında yer alan boşanma sebebiyle hüküm altına

alınmış olan bir para alacağı, hükmün boşanmaya ilişkin

bölümü kesinleşmemişse icra edilemez. Boşanma kısmı

kesinleşmiş ise, para alacağına ilişkin bölümün icra olabilmesi

için bu bölümün kesinleşmiş olmasına lüzum yoktur. . 535

Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe

muttali olmuş ise muteber sayılır. Bu durumda muhatabın

beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur (Teb, K. md. 32).  536

Tanığın davalının yakını olması, tek başına tanık beyanını

değerden düşürücü bir olgu değildir.  536

Ön inceleme duruşması yapılmadan, tarafların üzerinde

anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar belirlenmeden,

tarafların tanık listesi vermeleri beklenemez. . 536

6100 sayılı HMK “İspat hakkı” başlığını taşıyan 189/2.

maddesinde; “hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller

mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz”

hükmü ile açıkça hukuka aykırı olarak elde edilmiş delilerin

ispat gücü olmayacağı kabul edilmiştir. . 537

Feragatten dönülmesi mümkün değildir.  539

Yetki uyuşmazlığı çözülmedikçe feragat sebebiyle hüküm

tesis edilemez. Feragat sebebiyle dava ancak yetkili

mahkemece karar bağlanabilir.  539

Boşanmanın fer'isi niteliğinde olan ve bağımsız açılan maddi

ve manevi tazminat istekleri nispi harca tabidir.  540

Boşanma davasıyla birlikte veya bu dava içinde talep edilen

boşanmanın fer'isi niteliğindeki tazminatların reddedilen

bölümü üzerinden davalı yararına vekalet ücretine

hükmedilemez. . 540

Davalar birleştirilerek görülmüş olsa dahi, her dava bağımsız

niteliklerini korurlar ve birleştirilen davaların her biri hakkında

ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir.  541

Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu

ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler

incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. . 541

Boşanma protokolünün uygulanmasına dair davaya bakmakta

Aile mahkemesi görevlidir.  541

İçindekiler

28

Davacı tarafın dava dilekçesinde, davalının adresini göstermiş

olması bu nedenle dava dilekçesinde bulunması zorunlu

unsurun dilekçede belirtilmiş olduğu göz önüne alınarak

davalının tebligata yarar açık adresinin mahkemece

araştırılması, davalının tespit edilen adresine tebligat yapılması

ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekir.  542

Davaya süresinde cevap vermeyen davalı, davacının

kusurlarına yönelik olarak değil, kendisine kusur

yüklenemeyeceğine ilişkin olarak delil bildirme hakkına

sahiptir. . 543

Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının

anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın

adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen

en son adres olarak kabul edileceğine ve tebligatın burada

yapılacağına imkân veren Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine

6099 sayılı Yasayla ilave edilen hüküm; bu adresin aynı

davada "hasım" olan diğer tarafın adresi olmaması halinde

uygulanabilir. . 544

Türk Medeni Kanunu’nun 168. maddesi gereğince; boşanma

ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin

yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri

birlikte oturdukları yer mahkemesidir. . 545

Mahkemece, ön inceleme duruşmasında dava nihai olarak

karara bağlanmayıp tahkikat aşamasına geçildiğine göre;

davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi

gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunludur.  546

Tarafların karşılıklı davalarının bulunması ve her iki tarafın

davasının da kabul edilmesi durumunda dahi yargılama gideri

ve vekalet ücretinin takas veya mahsubuna karar verilemez.

Çünkü dava sonunda, kararla Tarifeye dayanılarak karşı tarafa

yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir (1136 s. K. md.

164/5).  546

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi "Mahkeme,

gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek

istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edindiği takdirde,

geri kalanların dinlenilmemesine karar verebilir" hükmünü

düzenlemiştir. . 547

 

İçindekiler

29

Davacının boşanma davasındaki boşanmaya karar verilmesi

halinde hükmedilmesi mümkün olan boşanmaya bağlı ikincil

nitelikteki tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin

etmek için de olsa davalı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine

tedbir konulamaz. . 547

Dava konusu olmayan taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir

konulamaz (HMK m. 389).  548

Yemin deliline, davada ispat yükü kendisine düşen tarafın,

iddiasını diğer delilleriyle kanıtlayamaması durumunda

başvurulur.  548

Davacı, davalının rızası olmaksızın talep sonucunu

genişletemez (H.U.M.K. madde 185/2).  548

Islahla önceki talep değiştirilebilir, genişletilebilir; ancak yeni

bir talep eklenemez. . 549

Islah yoluyla talep genişletilebilir ise de davaya yeni bir talep

eklenemez.  549

Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl

olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. (6100 s.

H.M.K.m.255) Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına

tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz.  549

Davacı baba anlaşmalı boşanma sırasında davalıdan iştirak

nafakası talep etmemiş ise de doğmamış bulunan bir haktan

feragat mümkün olmadığından, velayet hakkı kendisine

verilen taraf her zaman için karşı taraftan iştirak nafakası talep

edebilecektir.  550

Tanıkların taraflardan ve üçüncü kişilerden aktardıkları olaylar

sabit kabul edilemez ve bu ifadelere dayanarak boşanma kararı

verilemez. . 551

Hakkın suistimali niteliğinde olmadıkça tanık adedini hakim

belirleyemez.  551

Tahkikat, ön incelemede saptanan çekişmeli hususlar

üzerinden yürütüleceğine (HMK.m.140/3) göre, bu tespit

yapılmadan tarafların dilekçelerinde gösterdikleri tanık delili

ile ilgili "isim ve adreslerini gösteren ve hangi tanığı hangi

vakıa için dinletmek istediklerini" belirten liste vermeleri

beklenemez.  551

 

İçindekiler

30

Davalı vekili, tanınan kesin süre dışında 27.06.2011 günü

oturum sırasında delil listesini sunmuş ve aynı gün,

gösterdikleri tanıkların hazır bulunduğunu da ifade etmiştir.

Bu durumda celse talikine sebep olunmamıştır. O halde, davalı

vekili tanıklarını hazır ettiğini bildirdiğine göre bildirilen bu

tanıklar dinlenilerek, tüm deliller birlikte değerlendirilerek

sonucuna göre karar verilmesi gerekir.  552

Birleştirilmiş bile olsa, tarafların her dava için ayrı ayrı delil

ve tanık listesi vermesine yasal bir engel bulunmamaktadır. . 553

AİLE HUKUKUNA İLİŞKİN HÜKÜMLERİN İCRASI 553

BEŞİNCİ BÖLÜM

MAL REJİMİ

BİRİNCİ KISIM

TÜRK MEDENİ KANUNU’NDAKİ MAL REJİMLERİYLE

İLGİLİ GENEL HÜKÜMLER

TÜRK MEDENİ KANUNUNDAKİ MAL REJİMLERİYLE

İLGİLİ GENEL HÜKÜMLER . 563

Yasal Mal Rejimi . 563

Mal Rejimi Sözleşmesinin İçeriği, Sözleşme Ehliyeti,

Sözleşmenin Şekli ve Yapılma Zamanı  564

Genel Olarak 564

Sözleşmenin İçeriği 564

Sözleşme Ehliyeti . 565

Sözleşmenin Şekli 566

Sözleşmenin Yapılma Zamanı . 566

Mevcut Mal Rejiminin Mal Ayrılığına Dönüştürülmesi 566

Eşlerden Birinin İstemi ile 567

Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Mevcut Mal Rejiminin

Mal Ayrılığına Dönüştürülmesine Karar Verilebilecek

Durumlar . 567

Mevcut Mal Rejiminin Sona Erme Anı 567

Yetkili Mahkeme . 567

Mal Ayrılığına Geçişten Dönme . 567

Cebri İcra Halinde 568

Alacaklıların Korunması 568

İçindekiler

31

Mal Rejiminin Tasfiyesine İlişkin Davalarda Yetkili

Mahkeme  569

Eşlerden Birinin Açık veya Örtülü Olarak Mallarının

Yönetimini Diğer Eşe Bırakması Halinde Uygulanacak

Hükümler . 569

Malların Envanterinin Yapılması 569

Mal Rejimi, Eşler Arasındaki Borçların Muaccel Olmasını

Önlemez Ancak Evlilik Birliği Eşlerin Birbirlerinden Olan

Alacakları Hakkındaki Zamanaşımını Durdurur  570

İKİNCİ KISIM

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ . 573

GİRİŞ . 573

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Başlangıç ve Sona

Erme Anı  575

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Başlangıcı 575

01.01.2002 Sonrası Evliliklerde 575

01.01.2002 Öncesi Evliliklerde . 576

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Sona Ermesi . 577

Eşlerden Birinin Ölümü veya Başka Bir Mal Rejimin

Kabulü Halinde . 577

Eşlerden Birinin Ölümü 577

Başka Bir Mal Rejimin Kabulü . 577

Mahkemece Evliliğin İptal veya Boşanma Sebebiyle Sona

Erdirilmesine veya Mal Ayrılığına Geçilmesine Karar

Verilmesi Hallerinde . 578

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Sona Ermesinin

Sonuçları  578

Genel Olarak 578

Eşler Birbirlerinde Bulunan Mallarını Geri Alırlar 579

Genel Olarak . 579

Eşler Arasında Paylı Mülkiyete Konu Bir Mal Varsa . 579

Eşlerin Karşılıklı Borçları Varsa . 580

Eşler Diğer Eşe Ait Bir Malın Edinilmesine, İyileştirilmesine

veya Korunmasına Hiç Ya Da Uygun Bir Karşılık Almaksızın

Yapılan Katkıyı Geri Alırlar  580

İçindekiler

32

01.01.2002 Tarihinden Önceki Dönemde Diğer Eşin

Malvarlığında Kalan Mallara Yapılan Katkı Konusundaki

Uygulama  580

743 Sayılı Yasa Dönemindeki Uygulama . 581

4721 Sayılı Yasa Dönemindeki Uygulama . 581

4721 Sayılı Yasanın 227. Maddesinden Kaynaklanan

Alacak: Değer Artış Payı  584

Eşler Diğer Eşin Edinilmiş ve Kişisel Malları Arasında Yasaya

Göre Yapılacak Ekleme ve Denkleştirmeden Sonra Elde

Edilecek Artık Değere Katılır  588

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Eşlerin Malları . 588

Edinilmiş Mallar . 588

Kişisel Mallar . 589

Kanun Gereği Kişisel Mal Sayılan Mallar 589

Sözleşme Gereği Kişisel Mal Sayılan Mallar . 591

TMK’nin 221/I. Maddesi . 591

TMK’nin 221/II. Maddesi 592

Bir Malın Hangi Mal Varlığına Ait Olduğuna İlişkin İspat

Kuralı  592

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Yönetim, Yararlanma

ve Tasarruf . 592

Genel Olarak 592

Eşler Arasında Paylı Mülkiyete Tabi Mallar Üzerinde Tasarruf 593

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Üçüncü Kişilere Karşı

Sorumluluk  593

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Sona Ermesi

Durumunda Kişisel Malların ve Edinilmiş Malların Ayrılması  593

Genel Olarak 593

Eşlerden Birine Sosyal Güvenlik veya Sosyal Yardım

Kurumlarınca Yapılmış Olan Toptan Ödemeler veya İş

Gücünün Kaybı Dolayısıyla Ödenmiş Olan Tazminatların

Ayrılması  594

Edinilmiş Mallara Eklenecek Değerler ve Kişisel Mallar ile

Edinilmiş Mallar Arasında Denkleştirme . 595

Edinilmiş Mallara Eklenecek Değerler ve Davanın İhbarı . 595

Edinilmiş Mallara Eklenecek Değerler 595

Davanın İhbarı 596

İçindekiler

33

Kişisel Mallar ile Edinilmiş Mallar Arasında Denkleştirme . 597

Ekleme ve Denkleştirmeden Sonra Elde Edilecek Artık Değer . 597

Mal Rejiminin Tasfiyesinde Malların Değerinin Belirlenmesi 598

Değerin Belirlenmesi . 598

Sürüm Değeri (Rayiç Değer-Piyasa Fiyatı) 598

Gelir Değeri . 598

Özel Haller 598

Değerlendirme Anı . 599

Mal Rejiminin Sona Erdiği Sırada Mevcut Olan Edinilmiş

Malların Değerlendirme Anı . 599

Edinilmiş Mallara Hesapta Eklenecek Olan Malların

Değerlendirme Anı  599

Ekleme ve Denkleştirmeden Sonra Elde Edilecek Artık

Değere Katılma  600

Kanuna Göre 600

Eş veya Mirasçıları Diğer Eşe Ait Artık Değerin Yarısı

Üzerinde Hak sahibi Olurlar . 600

Artık Değerdeki Pay Oranının Zina veya Hayata Kast

Nedeniyle Boşanma Halinde Hakkaniyete Uygun Olarak

Azaltılması veya Kaldırılması . 600

Sözleşmeye Göre 602

Genel Olarak . 602

İptal, Boşanma veya Mahkeme Kararıyla Mal Ayrılığında 603

İ. Katılma Alacağının ve Değer Artış Payının Ödenmesi  603

Ödeme ve Ertelenmesi . 603

Katılma Alacağı ve Değer Artış Payı Ayın veya Para

Olarak Ödenebilir  603

Katılma Alacağının ve Değer Artış Payı Ödemesinin

Ertelenmesi ve Faiz . 603

Aile Konutu ve Ev Eşyası 604

Üçüncü Kişilere Karşı Dava-Katılma Alacağının Ödenmesinin

Üçüncü Kişilerden Talep Edilmesi  607

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Tasfiyesinden

Kaynaklanan Alacaklara Uygulanacak Zamanaşımı  607

Zamanaşımı Süresi . 607

Zamanaşımı Süresinin Başlangıcı 607

Zamanaşımının Durması 609

İçindekiler

34

ÜÇÜNCÜ KISIM

MAL REJİMİ ve ZİYNET EŞYALARI İLE İLGİLİ

İÇTİHAT ÖRNEKLERİ

MAL REJİMİYLE İLGİLİ İÇTİHATLAR . 613

Eşlerin birlikte yatırım yapmaları bağış sayılmaz.  613

Çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi

kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda

bulunduğu kabul edilir. 616

Katılma alacağı ve değer artış payı alacağına faiz tasfiyenin sona

ermesinden itibaren faiz uygulanır. . 619

Tasfiyeye konu taşınmaz için kullanılan kredinin miktarı bankaya

sorulup kredi miktarı belirlendikten sonra evlilik döneminde

yapılan kredi ödemelerinin toplam kredi ödemelerine ve edinme

değerine oranlaması yapılarak artık değere katılma alacağına

hükmedilmelidir. . 619

Mal ayrılığı rejiminin uygulandığı dönemde çalışarak, düzenli ve

sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği

tasarruf oranında katkıda bulunduğu kabul edilir. . 621

Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi

halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet

ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin

alacak miktarları belirlenir. . 623

TBK'nin 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının bu

davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının

olması gerekir. . 626

Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin

edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı

isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile

ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması

gerekir. . 627

Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir

kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa

yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve

taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda

eşlerin alacak miktarları belirlenir.  628

 

İçindekiler

35

743 Sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca, mal ayrılığı rejiminin

geçerli olduğu döneme ilişkin çalışmanın karşılığı olarak elde

edilen gelir ve dolayısıyla hak edilen kıdem tazminatı kişisel mal

(TKM mad.189), 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği

01.01.2002 tarihinden sonraki çalışma karşılığında elde edilen

gelir ve hak edilen kıdem tazminatı ise edinilmiş mal grubuna

girer (TMK mad.219/1).  630

Emeklilik ikramiyesinin tasfiyeye konu edilmesi için mal

rejiminin sona erdiği sırada mevcut olması (TMK mad.235/1) ya

da bu para kullanılarak başka bir mal varlığına sahip olunmalıdır. . 634

Belirsiz alacak davası ile ilgili hükümlerin uygulanması. . 636

TMK'nin 236/2 maddesinin uygulama alanı bulabilmesi için,

boşanma davasına bakan mahkeme tarafından, tarafların TMK'nin

maddesi gereğince zina nedeniyle veya TMK'nin 162

maddesi gereği hayata kast nedeniyle boşanmalarına karar

verilmiş olması gerekir. . 639

Konut ön biriktirim fonunda eşler arasında edinilmiş mallara

katılma rejimi dönemi geçerli iken ödenip biriken ve mal rejimi

sona erdiğinde mevcut olan birikim bulunup bulunmadığının

araştırılması, böyle bir birikim mevcut ise davalının edinilmiş

malı olarak kabulü ile davacı lehine anılan birikim yönünden

talep miktarı da gözetilerek katılma alacağı hesaplanması gerekir.  640

Katkı sağlanan mal, mal rejimi sona ermeden elden çıkarılmış ve

bedeli evlilik birliğinin ihtiyaçlarına harcanmamışsa katkı payı

alacağı hesaplanmalıdır.  641

Mal rejimin sona erdiği tarihte tasfiyeye konu mal mevcut

olmadığına göre, TMK'nin 229 maddesine göre eklenecek

değerlerin varlığını yani mal rejiminin devamı süresince diğer

eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devir olduğunu

davacının ispatlaması gerekir (TMK mad. 6, HMK mad. 190).  642

Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetkili mahkeme.  643

Emekli ikramiyesinin değerlendirilmesi 644

Türk Hukuk Sisteminde belirsiz alacak davası şeklinde bir dava

türü bulunmayan dönemde açılan davada bozma kararından sonra

ıslah yapılamaz. . 647

Dava konusu taşınmazla ilgili muvazaa nedeniyle dava açılmışsa

yapılacak iş. . 648

Borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır. . 649

İçindekiler

36

Bozma sonrası karar tarihine en yakın güncel sürüm değeri tespit

edilmek suretiyle, davacının fazlaya ilişkin hakkının ne olduğu

hususu gerekçe de gösterilerek taleple bağlı kalınmak suretiyle

karar verilmesi gerekir.  650

Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu

düşünceyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak

amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene

dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım

yapmaları bağış olarak değerlendirilemez.  650

Tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın

karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir.  652

TMK m. 229/II hükmünde belirtilen ihbarın yapılmış olmasının

yaratacağı hukuki sonuç; üçüncü kişi aleyhine sonradan aynı

Kanun'un 241. maddesine dayanılarak alacak davası açıldığında,

maddedeki kazandırma veya devir koşullarının gerçekleşip

gerçekleşmediğinin yeniden araştırma konusu yapılmamasıdır. . 653

Genel muvazaaya dayalı tapu iptal tescil davasında görevli

mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. 654

Niza konusu aracın dava dışı 3. kişi adına kayıtlı olması mal

rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde

bulunulmasına engel teşkil etmez. . 655

Karşılıksız kazandırma veya devrin yapıldığının tespit edilmesi

halinde, işlemin (tasarrufun) iptaline karar verilemeyeceği. . 656

Davaya konu taşınmazın karar tarihine en yakın güncel sürüm

değeri dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekir. . 657

Davaya konu aracın mal rejiminin sona erdiği tarihteki niteliği,

özellikleri, yaşı vs. gözetilerek karar tarihine en yakın tarihteki

sürüm değeri belirlenmelidir.  659

Eşler adına hisseli tescil edilen malın tasfiyesi.  660

Katılma alacağı talep edebilmek için katkının olması gerekmez. . 661

TMK m. 236/II hükmünün uygulanma şartları.  662

½’şer hisseli olarak adlarına evlilik birliği içinde alınan taşınmaz

için çekilen kredinin mal rejiminin sona ermesinden sonra

ödenmesinden kaynaklı talepte görevli mahkeme.  663

07.10.1953 tarihli ve 1953/8 Esas, 1953/7 Karar sayılı Yargıtay

İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca ayın (mülkiyet)

istenememesi.  664

İçindekiler

37

Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya

başka bir şeye karar veremez.  665

Mal rejiminin tasfiyesinde anne ve baba gibi yakınlar tarafından

eşlere yapılan temlik işlemlerinin resmi kayıtta bedelle yapılmış

gibi gösterilse bile hayatın olağan akışına göre karşılıksız

kazandırma sayılması. . 667

Kişisel mal niteliğindeki şirket hisselerinden talep.  669

HMK'nin 31. maddesi hükmünce, Hâkim, uyuşmazlığın

aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki

açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında,

taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini

isteyebilir.  671

Meskenin, katılma alacağı hesabına esas alınacak tasfiye değeri

belirlenirken, konusunda uzmanı bilirkişilerden yardım alınması

gerekir. Bu bağlamda oluşturulacak heyette taşınmaz değerleme

uzmanı, inşaat mühendisi ve fen bilirkişileri yer almalıdır.  673

Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı, bir kısmının da

edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde

yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin

yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara

katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir. . 674

Emeklilik ikramiyesinin tasfiyeye konu edilmesi için mal

rejiminin sona erdiği sırada mevcut olması ya da bu para

kullanılarak başka bir mal varlığına sahip olunmalıdır.  677

Sürüm değeri tespit edilirken varsa intifa hakkı da dikkate

alınmalıdır.  678

Mirasçıların sağ eşin tasfiye alacağından sorumlu oldukları

miktarın hükümde gösterilmesi gereği. . 679

Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan

tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş,

gündelik, kar payı vb.) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü

durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi

kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda

bulunduğunun kabulü gerekir. . 682

Katkı payı alacağı ile katılma alacağı karşılıklı olarak takasmahsup edilebilir.  684

Islah yolu ile talep genişletilebilirse de davaya yeni talep (dava)

eklenemez. . 688

İçindekiler

38

Dava katkı payı alacağı istemine ilişkin olduğundan, katkı payı

alacağı davaya konu taşınmazın eldeki davanın açıldığı tarih

itibariyle hesaplanan sürüm değeri üzerinden belirlenmelidir. . 690

Bu itibarla, mal rejiminin sona erdiği tarihteki mevcut malların

mal rejiminin sona erdiği tarihteki durumlarına göre

değerlendirme yapılması gerektiğinden, boşanma dava tarihinden

sonra binanın yıkılarak yeni inşaat yapılması durumu göz önünde

bulundurulmaksızın Mahkemece, TMK'nin 4. ve TBK'nin 50.-51.

maddeler uyarınca, davacı lehine uygun bir katkı payı alacağına

hükmedilmesi gerekir. . 692

Katkı payı alacağı hesabında hakkaniyet ve fedakârlığın

denkleştirilmesi ilkelerinin uygulanması.  694

Kişisel mal niteliğinde şirket hissesinden kaynaklı talep. . 697

Eşle birlikte eşten kazandırma veya devralan üçüncü kişiye karşı

dava açılması durumunda, mahkemece yapılması gereken iş.  698

Özürlü olmayan kişiler tarafından da araçta herhangi bir

değişiklik yapılmadan kullanılabilir nitelikteki araç davalının

kişisel kullanımına yarayan eşya ve bu nedenle kişisel mal

sayılamaz.  701

Aile mahkemesinin görevine giren davalara aile mahkemesi

bulunmayan yerlerde aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk

mahkemesi tarafından bakılmalıdır.  702

Davalının şirketteki hissesinin, mal rejiminin sona erdiği

16.02.2010 tarihi dikkate alınarak, yapılacak hesaplamaya göre

bulunacak miktarın, (tasfiye) karar tarihine en yakın tarihe TÜFE

ile güncellenmiş değeri dikkate alınarak hüküm kurulması

gerekir. . 702

Mal rejimi sona ermişse boşanma gerçekleşmemiş de olsa tasfiye

istenebilir.  703

Tasfiye tarihinin karar tarihi olması-Faiz başlangıcı.  704

Mal rejiminin tasfiyesi davalarında on yıllık genel zamanaşımı

süresi geçerlidir.  705

Davacının ecrimisile yönelik talebi, mal rejiminin tasfiyesi

kapsamında bir talep niteliğinde olmayıp, TMK 2. kitabından

kaynaklanmadığından Aile Mahkemesi görevli olmayıp,

uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK'nin 2. maddesi

uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. . 706

Mal rejiminin sona ermesinden sonra ödenen kredi taksitlerinin

talep edildiği davada görevli mahkeme genel mahkemelerdir. . 709

İçindekiler

39

Davalının şirkete evlenmeden önce 20.03.2001 tarihinde ortak

olduğu ve şirketteki payının kişisel malı olduğu tartışmasız ise de

edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde

yapılan sermaye arttırımının aksi ispat edilemediğinden edinilmiş

mallardan karşılandığı ve dolayısıyla üzerinde davacının katılma

alacağı hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. . 709

Boşanma dosyasındaki belge ve beyanların mahkeme içi ikrar

kabul edilmesi.  710

Boşanma davasının açılmasından sonra düzenlenen ibranamenin

boşanma kararı verilmesi halinde geçerli sayılması. . 712

Dava konusu bu taşınmazların mal rejiminin sona erdiği boşanma

dava tarihinden dört gün önce satıldığı anlaşıldığına göre,

TMK'nun 229/1.maddesine göre tasfiye sırasında eklenecek değer

olarak katılma alacağı hesabında dikkate alınmaları gerekir.  713

Mal rejimi sona ermeden tasfiyeye gidilemez.  714

Mahkemece, taşınmazın mal rejimi sonra erdiği tarihteki

tadilatsız (diğer davalılar tarafından yaptırılan tadilatlar olmadan)

hali gözetilerek tasfiye tarihi (güncelliğini yitireceğinden

bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) itibariyle sürüm

(rayiç) değeri belirlenip bu değer üzerinden ve temyiz edenin

sıfatı da gözetilerek davacı lehine katılma alacağı hesap

edilmelidir.  715

Davalı erkek adına . konut ön biriktirim fonunda eşler arasında

edinilmiş mallara katılma rejimi dönemi geçerli iken ödenip

biriken ve mal rejimi sona erdiğinde mevcut olan 3.754,14 TL'nin

davalının edinilmiş mal olarak kabulü gerekir. . 715

Kredi borcunun araç devrinden kısa bir süre önce kapatıldığı

dikkate alındığında kredinin aracın devrinin yapılabilmesi için

kapatıldığının, devir parası ile kredi kapatma işleminin

yapıldığının hayatın olağan akışına göre kabulü gerekir.  716

1953/8, 1953/7 sayılı YİBK Hukuk Bölümü Kararı uyarınca;

davacının mal rejiminin tasfiyesi sonucunda oluşan hakkı kişisel

hak niteliğindeki bir alacak hakkı olup, ayın (mülkiyet)

istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekir.  718

Fiili ayrılık veya eşlerin ayrı yaşamaları mal rejiminin sona erme

sebepleri arasında sayılmamıştır.  718

TBK’nin 19. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptali

tescili isteği bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri HMK’nin 1 ve

devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemelerdir. . 720

İçindekiler

40

Mal rejimi sona erdiği tarihte mevcut olan araç sonradan hurdaya

ayrılsa da mal rejiminin sona erdiği tarihteki durumuna göre

değeri tespit edilmelidir.  721

Mahkemenin hüküm vermesi için, kendisine yöneltilen talebin

formüle edilmesi ve ileri sürülmesi tarafların görevi ise de,

bunları anlamlandırmak veya gerektiğinde açıklattırmak hâkimin

görevidir. Ancak bu durum, hâkimin tarafların ileri sürmediği

vakıaları ileri sürmelerine imkan vermesi veya hatırlatması

anlamını taşımaz. Burada mevcut olmayanın talep edilmeyenin

ortaya çıkartılması değil, talep edilenin netleştirilmesi,

aydınlatılması, belirlenmesi söz konusudur. . 721

Mahkemece her ne kadar bozmaya uyularak karar verilmiş ise de,

bozma gereği dava konusu şirketin edinilmiş mallara katılma

rejimi döneminde 01.01.2002-19.09.2009 tarihleri arasındaki her

yıl için sermaye artırımı yapılıp yapılmadığı, kâr payının

sermayeye ilave edilip-edilmediği, şirket bilançosuna göre,

dağıtıma esas kârın mevcut bulunup-bulunmadığı, kâr payının

yatırıma dönüştürülüp-dönüştürülmediği, sermaye artırımı

yapılmış ise edinilmiş mallardan karşılanıp-karşılanmadığı yeterli

araştırma yapılmadan sadece dağıtılmamış kar payından karar

verilmesi hatalı olmuştur.  724

Feragatin geçersizliği iddiasının hadise olarak aynı mahkemede

görülüp, sonuçlandırılması gerekir. . 725

ZİYNET EŞYASI İLE İLGİLİ İÇTİHATLAR 726

Taraflar arasında ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda anlaşma

mevcut ise paylaşım bu anlaşmaya göre gerçekleştirilir. Ziynet

eşyalarının paylaşımı konusunda taraflar arasında anlaşma

bulunmadığı takdirde yerel örf ve adetin varlığı iddia ve ispat

edilirse bu kurala göre paylaşım gerçekleştirilir. Aksi takdirde

erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her

şey kural olarak kendilerine aittir. Ne var ki takılar içinde karşı

cinse özgü (kadına ya da erkeğe özgü) bir şey varsa o cinse

verilmiş sayılır.  726

Ziynet eşyasının misli eşya olması nedeniyle aynen iade talebinin

de kabulüne karar verilmesi gerekir. . 728

Ziynet eşyalarının iadesi talep edilmişse sadece iadeye

hükmedilmesi gerekir. . 729

 

İçindekiler

41

Gerek tefhim edilen kısa kararda gerekse buna uygun

düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan

ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı

gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda

güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. . 729

Kişisel eşya alacağı talebiyle ilgili olarak talep edilen eşyalarının

değerinin açıklattırılması ve bu değer üzerinden nispi peşin harcı

yatırmak üzere süre verilmesi gerekir.  729

Davalı-davacı kadın ziynet eşyasının, erkek tarafından

götürüldüğünü veya zorla alındığını ispat yükü altındadır. Ziynet

eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken

yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer. . 730

Kısmi davada saklı tutulan alacak bölümü için, gerek kısmi dava

karara bağlanmadan önce, gerekse daha sonra, ayrı bir dava

açılması usulen olanaklıdır. . 730

Davalı-karşı davacı kadın ziynet eşyasının erkekte kaldığını ispat

yükü altındadır. Ziynet eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak

konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına

uygun düşer.  734

Çeyiz eşyaları misli eşyalardan ise de davacının seçimlik hakkı

olup bu eşyaları aynen isteyebileceği gibi sadece bedelinin

tahsilini veya terditli olarak eşyaların mevcut olması halinde

aynen, olmaması halinde bedelinin tahsilini de isteyebilir. . 734

Ziynet alacağı boşanmanın feri (eki) niteliğinde değildir. Davalı

kadının bu talebi yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava

bulunmadığından ziynet alacağı talebi ile ilgili karar verilmesine

yer olmadığına karar verilmesi gerekir. . 735

Hüküm altına alınan ziynet bedelinin ıslahla artırılan kısmına

ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekir.  735

Dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacağın, ıslah dilekçesiyle

istenilmesi mümkün değildir.  735

Tüm dosya kapsamına ve dinlenen tanık beyanlarına göre,

davacının müşterek evden hiçbir şey alamadan ayrılmak

durumunda kaldığına ve ziynet eşyalarının götürülmesine engel

olunduğuna yönelik bir olay yaşanmadığına, davacının evden

ayrılırken ziynet eşyalarını üzerinde götürmesi mümkün

olduğuna, davacı da aksini mevcut delillerle ispatlayamadığına

göre, ziynet alacağına yönelik talebin reddine karar verilmesi

gerekir. . 736

İçindekiler

42

Ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası

açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine

karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır.  737

Dava konusu ziynet eşyaları taraflar arasında senede bağlanmış

olup bu senet davalıları bağlayıcı niteliktedir. Taraflar arasında

düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, davacı kadına ait olduğu

kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalılara teslim edildiği

ve davalılar tarafından da teslim alındığına dair tutanak imza

altına alınmıştır. Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanların

aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğu iddiasını davalılar aynı

nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür. . 738

Davalı her ne kadar altınların rızaen verildiğini ifade etmekte ise

de geri verilmemek üzere alındığını ispat yükü davalı tarafa aittir.  739

ALTINCI BÖLÜM

DİLEKÇE ÖRNEKLERİ

AYRILIK DAVASI DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ 743

AYRILIKTAN SONRA AÇILACAK BOŞANMA

DAVASINA İLİŞKİN DİLEKÇE ÖRNEĞİ . 744

ÇEKİŞMELİ ve ANLAŞMALI BOŞANMA DAVA

DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ 746

Çekişmeli Boşanma Dava Dilekçesi 746

Anlaşmalı Boşanma Dava Dilekçesi 749

Anlaşmalı boşanma protokol örneği 1 750

Anlaşmalı boşanma protokol örneği 2 751

NAFAKA DAVALARINA İLİŞKİN DİLEKÇE

ÖRNEKLERİ  752

Ayrı Yaşamaya Hakkı Olan Eş Tarafından Açılacak Nafaka

Davası . 752

Ana-Babaya Karşı Açılacak Bakım Nafakası Davasına İlişkin

Dava Dilekçesi Örneği . 754

TMK m. 364/I Hükmünden Kaynaklanan Yardım Nafakası

Dava Dilekçe Örneği  755

VELAYETLE İLGİLİ DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEKLERİ . 756

Velayetin Değiştirilmesi Dava Dilekçesi Örneği . 756

Dilekçe örneği 1 756

Dilekçe örneği 2 757

Velayetin Kaldırılması Dava Dilekçesi Örneği 759

İçindekiler

43

Ana Babanın Evli Olmaması Nedeniyle Velayetin Hakkının

Annede Olduğunun Tespiti Dava Dilekçe Örneği . 762

SOYBAĞINA İLİŞKİN DAVA DİLEKÇE ÖRNEKLERİ . 764

Soybağının Reddi Davası (Babalık Karinesinin Çürütülmesi

Davası) . 764

Babalık Davası (Babalık Hükmü) 769

Küçüğe Fiilen Bakma Nedeniyle Nafaka Davası . 772

MAL REJİMİYLE İLGİLİ DİLEKÇE ÖRNEKLERİ . 773

Katkı Payı, Katılma Alacağı ve Değer Artış Payı Talepli Dava

Dilekçe Örneği . 773

  1. Katılma Alacağı Talepli Dava Dilekçesi Örneği 778
Yorum yaz
Bu kitaba henüz yorum yapılmamış.
Bonus Card ( Garanti - Teb - Denizbank - Şekerbank vb. )
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 1.450,15    1.450,15   
Cardfinans ( Finansbank )
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 1.450,15    1.450,15   
Maximum Card ( İş Bankası - Ziraat Bankası )
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 1.450,15    1.450,15   
Worldcard ( YKB - Vakıfbank - Anadolubank - Albaraka )
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 1.450,15    1.450,15   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 1.450,15    1.450,15   
Kapat