terazi hukuk dergisi - arama sonuçları

Yazılım dünyasına her geçer gün yeni programlama dilleri katılmaktadır. Ancak katılan her programlama dili genellikle bir önceki diller üzerine inşa edilmektedir. Bu nedenle; programcıların, komut ve program yapısı öğrenmekten ziyade,

2009 yılı, hukuk sistemimizde değişikliklerin, eleştirilerin, mevzuat tartışmalarının, reform niteliğinde çalışmaların yoğunlaştığı bir yıl oldu. Biz de Terazi Hukuk Dergisi olarak tüm bu süreci yakından takip ederek, kimi zaman

Dergimiz nitelikli ve hukuka yön veren makalelerin yanı sıra “Hukuk Dünyası'ndan Haberler”e, ilginç köşe yazılarına ve yüksek yargı kararlarına da yer veriyor. Hukuk yazınında, makaleleri ile önemli bir yer edinen dergimiz, bu

Yeni yasama döneminin başlaması ve adli tatilin sona ermesi ile hepimiz için yeni çalışma dönemi başladı. Okurlarımız ve yazarlarımız olarak, Terazi Hukuk Dergisi'ne gösterdiğiniz ilgi bizi hem mutlu ediyor, hem de yeni çalışma

Bir aylık keyifli bir çalışma sonucunda 37'nci sayımızla sizlerin karşısındayız. Yayın Kurulu olarak yeni sayıları sizlere sunma arzumuz ilk günün heyecanıyla devam ediyor. Dergimizde mevzuatımızdaki gelişmeleri yakından takip ediyor

Yaz sıcağında tüm Türkiye kavrulurken, yayın ekibimizle beraber yine dopdolu bir Dergi hazırlamaya çalıştık… Yayımlanacak yazıları seçerken fazlasıyla zorlanıyoruz; gelen çok sayıda makaleyi en uygun sayımızda değerlendirmeye

Bu sayımızda da uygulamada sıkça karşımıza çıkabilecek konuları tartışan, değerlendiren yazılarla karşınızdayız. Bu noktada öncelikle, yargı kararlarıyla hukukumuzda yerleşmeye başlayan “Mobbing” kavramıyla ilgili olarak Ayşe

Sayılı günler gerçekten çabuk geçiyor. Derginin bir sayısını baskıya gönderir göndermez, yeni sayı için çalışmalara başlıyoruz. Öncelikle, iletilen yazıların, genel yayın ilkelerimize uygun olup olmadığını göz önünde

Hastaneler, sağlık merkezleri, rehabilitasyon merkezleri, sağlık ocakları, laboratuarlar, özel muayenehane ve poliklinikler, ana–çocuk sağlığı merkezleri, verem savaş dispanserleri, kan merkezleri, diyabet merkezleri ve görüntüleme

Önümüzde yoğun bir gündem var. Türk Ticaret Kanunu görüşmeleri başladı. Hukuk Muhakemeleri Kanunu Komisyondan geçti… Başta Borçlar Kanunu olmak üzere bir çok kanun sırada bekliyor… Anayasa Mahkemesi, Ombudsmanlık Kanununu tümüyle

Terazi Hukuk Dergisi'nde, Yayın Kurulumuzun, gerektiğinde yazarlarıyla görüş alışverişinde bulunarak, titizlikle değerlendirdiği, kısaca yoğun bir ön hazırlık sonrası seçilen yazılara yer veriyoruz. Bize gönderilen yazıların

Terazi Hukuk Dergisine, okurlarının yanı sıra yazarlarının ilgisi de giderek artıyor. Şunu hemen söyleyelim ki okurlarımızın aynı zaman da yazarlarımız olması en büyük isteğimiz. Terazi'yi birlikte oluşturmak, okuyan/yazan ayrımını

Yeni bir sayıyla daha sizlerle beraberiz. Adli Bilimler sahasına yeni alanlar eklenmeye devam ediyor. Adli Bilimler ve Dünya Spor Kongresi ile sporun Adli Bilimler içindeki yeri incelenmeye başlandı. (Önsöz'den)

Telekulak, iletişimin denetlenmesi, teknik takip; gizli tanık, tanık koruma; yakalama, gözaltına alma, arama, elkoyma, tutuklama; bilgisayara, bilgisayar kütüklerine el koyma ve kopyalama; yasak delil, usule uygun olup olmama… Son günlerde en

Yeni bir sayıda daha sizlerle birlikte olmaktan onur duyuyoruz. Kasım ayı Adli Bilimler açısından hareketli geçecek. Bir yanda Adli Hemşirelik konulu Kapadokya Adli Bilimler Kongresi öte yandan 1. Dünya Adli Bilimler ve Spor kongresi Adli

Bildiğiniz gibi Dergimizde, “Hakemli Makale”lere de yer vermekteyiz. Bu sayıdaki hakemli makalemiz, Yard. Doç. Dr. Şafak Narbay'ın, Çek Kanununun 10. maddesi uyarınca bankanın sorumlu olacağı miktar üzerine hazırladığı makale, çok

Terazi'nin 28. sayısıyla karşınızdayız. THD'nin 2009 yılına daha da güçlenerek girmesinde emeği geçen herkese, başta okurlarımız ve yazarlarımız olmak üzere teşekkür ediyoruz. “Yayın İlkeleri”mizi yeniden düzenleyerek

Kasım sayımızla karşınızdayız. İlk makalemiz, Sayın ARAS'ın “Türk Hukukunda Babalık Davası ve İspat Yöntemleri” ikinci makalemiz, Sayın DOĞAN'ın “Vadeli İşlem Sözleşmelerinin Kıymetli Evrak Olarak Değerlendirilmesi Sorunu”

Anayasa Teorisi, mevcut anayasal sorunlara çözüm önerirken iki temel varsayımdan hareket etmektedir. Birincisi, siyasal iktidar itibariyle yozlaştırmaya meyillidir, dolayısıyla etkili bir şekilde sınırlandırılması gerekmektedir. İkincisi,